Home
29 Ekim 2020 ( 4795 izlenme )
Reklamlar

Bakan Koca'dan İstanbul İçin Çok Kötü Haber

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca İstanbul'da yaşayanlara çok kötü haber verdi. İstanbul'da patlama yaşayan koronavirüs salgınıyla ilgili açıklama yapan Bakan Koca korkuttu.

Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, İstanbul'la ilgili kritik bilgiler verdi. İstanbul'da son bir hafta içinde yüzde 62 artış olurken Bakan Koca en yüksek vaka artış oranına sahip olan 8 ilçeyi de tek tek sıraladı.

Koronavirüste salgının başlangıcı olan mart ayı rakamlarına her geçen gün yaklaşırken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul'la ilgili birtakım verileri açıkladı. Bakan Koca "İstanbul'da özellikle son 1 hafta içinde vaka artış oranı yüzde 62 oldu. Birçok ilçede ciddi yükseliş gösteren vaka sayıları yüzde 29'dan yüzde 123 arası oranda arttı" dedi.
İSTANBUL'DA NEDEN BU KADAR ARTIŞ OLDU? 
Sorulan "İstanbul'da son 1 haftada niye bu kadar artış oldu?" sorusu üzerine Bakan Koca, "İstanbul dünyanın 14. nüfus yoğunluğu olan kenti. Dünyadan gelenlerle birlikte 20 milyondan bahsediyoruz. Mutasyonla ilgili olarak çalışma için söylüyorum. Mutasyon daha çok bulaştırıcılığı arttırması şeklinde karşımıza çıkıyor. Daha önce 1520 dakikada bulaşan virüs artık d ha kısa sürede bulaşma özelliği söz konusu. Son dönem dikkat ettiğimizde diğer illerimiz için aynı şeyi söylüyorum virüsün bulaştırıcılığı daha çok arttı. Maske, mesafe ve el hijyenine dikkati söylüyoruz, kalabalık ortamlardan mutlaka kaçınmamız gerekiyor. Bir araya gelmemizde 68 kişi fazla olmamasına dikkat etmeliyiz. Eskisine göre daha fazla bulaştırıcılığı oldu. Uçuşlarla ilgili HES uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. Her geçen gün HES uygulamasını daha da yoğunlaştıracağız. 16,5 milyon vatandaşımızın tedbirlere hassasiyetle uymasını bekliyoruz. Bizim hareketliliğimizi en az üçte bir azaltmamız gerekiyor" dedi.

BAKAN KOCA 8 İLÇEYİ SAYDI
Bakan Koca, "İstanbul'da özellikle son 1 hafta içinde vaka artış oranı yüzde 62. Birkaç ilçeyi söyleyeyim, Büyükçekmece yüzde 123, Sarıyer yüzde 120, Bakırköy yüzde 104, Bayrampaşa yüzde 98, Kağıthane, Tuzla, Sancaktepe, Beykoz şeklinde gidiyor. İlçelerde yüzde 29'dan yüzde 123 arası artış söz konusu. Türkiye'deki hasta sayısının yüzde 40'a yakınının İstanbul'da olduğunu söylemek istiyorum" ifadelerini kullandı.

"POZİTİF ÇIKAN 10 KİŞİDEN 4'Ü İSTANBUL'DA"
Bilim insanlarının katıldığı toplantının az önce sona erdiğini belirten Koca, "Koronavirüs Bilim Kurulu'nun Ankara dışında toplanması sıradan bir olay değildir. Üç gün önce, İstanbul'da vaka sayılarının, Türkiye'nin yüzde 40'ına ulaştığını açıkladım. Kovid19 testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4'ü İstanbul'dadır. Hekim ve hemşirelerden ambulans şoförlerimize kadar, bütün sağlık çalışanları, hastane yöneticileri, Bilim Kurulu üyeleri, ilgili bütün kurumlar olarak teyakkuzdayız." diye konuştu.
"TÜM TÜRKİYE İSTANBUL'UN TEMASLISIDIR"
Bu durumun, sağlık çalışanları kadar vatandaşlara da sorumluluk yüklediğini vurgulayan Bakan Koca, şu bilgileri verdi:"Son 7 günde ortalama vaka artışı, geçen ayın ortalamasından yüzde 85 fazladır. Oran, 16,5 milyon nüfusla birlikte düşünüldüğünde korkutucudur. Artış, İstanbul'a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir. İstanbul'un yakın temaslısı diyebileceğimiz Balıkesir'de ve Tekirdağ'da yüzde 96, Bilecik ve Düzce'de yüzde 99, Edirne'de yüzde 91, Bursa'da yüzde 84, Sakarya'da yüzde 76, Kırklareli'nde yüzde 71, Kocaeli'nde yüzde 63'tür. Sadece sayılan iller değil, tüm Türkiye, İstanbul'un temaslısıdır. Gelişme, salgınla mücadelede 83 milyonu ilgilendirmektedir. İstanbul'da durumu kontrol altına alamazsak, salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır."

"İSTANBUL, MESAFE KURALINA UYMAYI ZORLAŞTIRAN BİR ŞEHİR"
Sağlık Bakanı Koca, nisan ayında yaşanan tehlikenin de büyük olduğunu, hareket halindeki nüfusu 20 milyon civarında olan İstanbul'un, salgının merkezi olmasını güç birliği yaparak, kuralları uygulayarak önlediklerini anlattı.Şimdi de benzer bir durumla karşı karşıya olduklarına dikkati çeken Koca, şöyle devam etti:"Bu duruma neler yol açtı? İstanbul, dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Kışı burada geçirmek üzere yoğun dönüşler oldu. Tıpkı memlekete gidişlerde, Anadolu'da yaşanan vaka artışları gibi, kurallara uyumun azalmasıyla birlikte, İstanbul'da salgın hızla tırmandı. Tehlike karşısında teyakkuza geçebiliyoruz: Ama riski savar savmaz, hayatı akışına bırakıyoruz. Karşılaştığımız ve tüm ülkeyi riske atacak durumun tarifi budur. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Düştüğümüz yerden kalkmak her zaman mümkün olmayabilir. Kişilerin göstereceği küçük ihmallerin bedelleri büyüktür. Bedelleri, birlikte ödemek zorunda kalabiliriz. Bedel, hasta düşmekten fakirleşmeye kadar, çoktur."
"TOPLU ULAŞIM, EN BÜYÜK RİSK KAYNAKLARINDAN"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kurallara uyabilmek için baş etmekte en çok zorlandıkları engelin, kalabalık olduğuna değindi. Sosyal mesafe kuralının uygulanabilir hale gelmesinin, pek çok durumda şartların iyileştirilmesine bağlı olduğunu belirten Koca, geçen 6 gün boyunca, bakan yardımcıları ve ekibiyle bu konuda çalıştıklarını anlattı.İl ve ilçe mülki idare amirleri, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yöneticileriyle kamu kurumlarının yetkilileriyle bir araya gelerek sorun teşkil eden konuları ele aldıklarını ifade eden Koca, şunları söyledi:"Toplu taşıma, pazar yerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent alanlarında kurallara uyulmasının kolaylaştırılması için çalışma yapılmasını, planlamaya gidilmesini istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında, organize sanayi bölgeleri dahil özel sektörde iş saatlerinin, yine sosyal hareketlilik kaynaklı teması azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ele alınan konular arasındadır. Kurumlardan uzaktan erişimle evde çalışma kolaylığı sağlamaları ayrıca istenmiştir. Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır. Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım, en büyük risk kaynaklarındandır. Yolculuk, dolayısıyla risk süresi uzundur. Bu çözümlerin üretilmesi, salgının tırmanışının sebebi olan hareketliliği ve teması çok azaltacaktır. Hareketlilik, şu an olduğu gibi devam ederse bu durumda, artış 1 iken 2, 2 iken 4 şeklinde olmayacak. 1 iken 3, 3 iken 9 şeklinde tam bir tırmanış olacak. Çünkü virüs, 1 kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyor. Bugünkünün 23 katı ağır tablo, tahayyülü bile zor bir tablodur. Çözüm, artışın nedenini kontrol altına almaktır. Hareketliliği azaltmak, yani hayatı yavaşlatmaktır."

"İSTEDİĞİM HAREKETİ VE TEMASI 3'TE 1'İNE İNDİRMENİZDİR"
Bakan Fahrettin Koca, temel şart olarak maske, mesafe ve temizlik kuralına uyacaklarını belirterek, "Koronavirüsün yöntemini virüse karşı kullanacağız." ifadelerini kullandı."Virüs, 1 kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyorsa, biz de hareketi ve teması 3'te birine indireceğiz." diyen Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:"Dışarı çıktığımızda, 3 yere uğruyorsak bunu bire indireceğiz. Günde 3 kişiyle görüşüyorsak 1 kişiyle görüşeceğiz. Örnekler çoğaltılabilir. İstediğim, hareketi ve teması 3'te 1'ine indirmenizdir. Bunu yaparsanız, salgınla gerçekten savaşmış olacaksınız. Eğer bunu yaparsanız, her gün işe gidip gelmek ve çalışmak zorunda olan insanlar, tedbirleri uygulayacak koşullara sahip olur. Toplu taşıma araçlarında risk azalır. Kendimizi disipline sokalım. Sonsuza kadar değil. Salgını kontrol altına alana kadar. 'Dışarıya 3 kere çıkmak yerine 1 kere çıkın.' derken, hayatınıza sınırlama getirmenizi talep ettiğimin farkındayım. Talebimin amacı, hürriyetlerinizden toplum yararına fedakarlıktır. Eğer maske, mesafe, temizlik kuralına uymazsanız, hareketliği azaltmaya çalışmazsanız, sağlık çalışanlarımız yasal hakları olan izinleri daha uzun süre kullanamayacak. Eğer hayatlarımızı kendimiz disipline kavuşturmazsak kurallardan çok daha ağır mecburiyetlerimiz olacak. Bu sebeple size şunu diyorum: Hareketliliği ve teması azaltın. Dışarı çıkmanız halinde, tedbirden taviz vermeyin."

"İŞVERENLERE SESLENİYORUM"
Koca, "İşverenlere sesleniyorum; esnek mesai sistemine geçiş için elinizden geleni yapın. Şartlarınız uygunsa vardiyalı çalışmayı tercih edin. Çalışanlar bir aradaysa, birinin hastalığa yakalanmasıyla hepsi temaslı olur. Tüm temaslılar mecburen izole edilir. Vardiya sisteminde risk azalır. Çalışanlarınızın sağlığını ve iş kaybını önlemek için doğru olan budur." dedi.

"MECBURİYETİNİZ YOKSA DIŞARI ÇIKMAYIN"
Salgınla savaşın, tek başına kurumların gücü ve hastanelerle kazanılamayacağının da altını çizen Koca, şunları kaydetti:"Gelinen noktada, desteğinize, daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Mecburiyetiniz yoksa dışarı çıkmayın. Zorunlu olmayan ziyaretlerden kaçının. Hastalığa yakalanmayı göze alacağınız ziyaretleri yapın. Zorunlu olmayan seyahatleri yapmayın. Hastalığa yakalanmayı göze alacağınız seyahatleri yapın. Kalabalık ortama girecekseniz, bunun hastalığa yakalanmaya değip değmeyeceğini düşünün. Maskenizi çıkarmayın. Virüsün size bulaşmasını göze alacağınız bir durum varsa çıkarın. Sosyal mesafe kuralına uymak mümkünken, kurala uyun. Uymuyorsanız, hastalığı göz ardı edecek kadar güçlü bir sebebiniz olmalıdır. Sevgili İstanbullular, rica ediyorum: Testi pozitif çıkanlar, temaslılarını filyasyon ekiplerimize eksiksiz bildirsin. Yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar, kendilerini korumaya alsın. Zorunlu olmadıkça akrabalarla başka ailelerle bir araya gelmeyin. Zorunlu olmayan kutlama ve törenleri erteleyin. Salgınla savaşın bu aşaması, disiplin istiyor.

"HER KAPASİTENİN SONUÇTA BİR SINIRI VARDIR"
Bakan Koca, sağlık hizmetlerinde, sistemin tıkanmasına yol açacak bir sorunun bulunmadığını belirterek, kamu hastaneleri, özel sağlık kuruluşları ve tıp fakültesi hastaneleriyle bir araya geldiklerini söyledi.112 Acil Servis ekiplerinden filyasyon ekiplerine kadar salgınla mücadelenin tüm birimleriyle buluştuklarını anımsatan Koca, şöyle konuştu:"Sağlık ordumuzla riske karşı organize olduk. Sizden şunu hatırlamanızı istiyorum: Her kapasitenin sonuçta bir sınırı vardır. Bu sınırı zorlamamak, tedbirleri uygulamanıza bağlıdır. Tedbirler hayattan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. Hayatı mantıklı şekilde yönetmek anlamına geliyor. Mevcut şartlara karşı hareketliliği üçte bire indirmektir. Hareketliliği, teması azaltmaktır. Biliyoruz ki Kovid19 sadece kişilerin maruz kaldığı bir hastalık değil. Toplumların maruz kaldığı bir hastalıktır. Türkiye'nin kalbinin attığı yerde başarmak zorundayız. İstanbul'u ve bize sunduğu her şeyi korumak zorundayız. Sağduyunuza güveniyoruz. İstanbul tüm yönetim birimleriyle harekete geçmiştir. Kararlı bir şekilde bizimle beraber olursanız, salgını geriletmeyi başaracağız. Üzerinde görüştüğümüz tedbirlerin hayata geçirilmesinde emek sarfeden başta İçişleri Bakanlığımız ve teşkilatı olmak üzere Sayın Valimize ve bütün yerel yöneticilere teşekkür ediyorum."Koca, bu gecenin Mevlit Kandili olduğunu hatırlatarak, "Dualarınıza hastalarımızı da dahil edin. Yarın Cumhuriyet'i kuruyoruz. Kutlu olsun." dedi.


Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

SUMAK SUYUNUN İNANILMAZ FAYDALARI Doktor ağlayarak bu fotoğrafı paylaştı; Böylesi daha önce görülmedi Aramızdan Ayrıldı