İsmim Semra. Halı Bakmak amacıyla Halıcı dükkanına gittim.. Dükkanda ikimizden diğer kimse yoktu, ben halılara bakarken mağazanın içersinde dolaşmaya başladım. Sedat yanımdaydı ve her gösterdiğim halının fiyatını söylüyordu. Ben de fiyatları pahalı bulduğumu söyleyerek “Çok pahalı ama…” diyordum. Sık sık önünde eğilerek onun dikkatini çekmeye çalışıyordum…HABERİN DETAYLARINI 0KUMAK İÇİN G0’RSELE D0’KUNUN..
Eğildiğim sırada, arkamda bir kıpırdanma hissettim. O anda, mağazanın kapısının çalmasıyla ikimiz de irkildik. Gelen müşteriye bakmak için aceleyle yukarıya çıktık. Mağazaya giren ihtiyar bir çift, halılara göz gezdiriyordu. Sedat, onlara yardımcı olmak için yanlarından ayrıldı.
Bu fırsattan istifade, alt kattaki halılara yine göz atmak için geri döndüm. Bir vakit sonra Sedat yine yanıma geldi ve “Biraz önceki hali hatalı anlamanı istemem. Halılarımızı beğenmen için yardımcı olmaya çalışıyorum sadece,” dedi utangaç bir şekilde.
Gözlerinde bir tedirginlik vardı, ancak bu hal beni daha da cesaretlendirdi. “Anlıyorum,” dedim. “Halılara bakmaya devam edelim.” Sedat, bana değişik halılar gösterirken aramızdaki gergin hava yavaş yavaş konumunu daha rahat bir atmosfere bıraktı. Sohbet ederek ve gülüşerek halılara bakmaya devam ettik.
Sonunda beğendiğim bir halı buldum ve satın almaya karar verdim. Sedat, halıyı paketlerken, “Umarım bu halı evinizde güzel bir yer bulur,” dedi gülümseyerek.
“Kesinlikle,” dedim. “Yardımlarınız için teşekkür ederim, Sedat. Belki bir gün yine görüşürüz.”
Sedat, “Her vakit bekleriz, Semra Hanım,” diyerek beni uğurladı. Dükkandan ayrılırken içimde tatlı bir heyecan ve bir ileri ziyaretin merakı vardı.