Oda garip, ağır bir sessizlikte asılı kaldı, gerçek yerleşirken hâlâ durdu. Kalbim duygularla dolup taşıyordu—kafa karışıklığı, öfke, inançsızlık, ama aynı zamanda bir umut kıvılcımı. Önümde duran adam sadece geçmişimden bir hayalet değildi; O, koruma, güç ve belki de kurtuluş vaadiydi.
Thomas Reed bir adım daha yaklaştı, varlığı beklenmedik bir sıcaklıkla odayı doldurdu. Hastanenin steril ortamına rağmen, onda inkar edilemez bir rahatlatıcı bir şey vardı. Bakışları yumuşadı ve bir an için tavrının yoğunluğu eridi, geriye sadece bir baba kızıyla ilk kez tanıştı.
"Bilmiyordum," dedim, yıllarca cevaplanmamış soruların ağırlığı altında sesim çatladı. "Anne öldüğünü söyledi."D'evamı sıonrakı sayfadaır..

