Adamın biri tam duşa içindedir ve karısı da da duşunu almış olarakden ki, ekran zili çalar. Kapıya kimin bakacağı konusunda bir tartışmadan sonra kadın pes. Bir havludan merdivenleri Aşağı iner ve merdivenleri otomatik olarak üzerine. Gelen eşinin arkadaşıdır. Kadın daha selam veremeden adam “havlınızdan üzerinizden kullanılmışsa bize 300 Euro veririm” der. kadın hemen…DEVAMINI OKUMAK İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ,,,,,,,,,,,,,,,,
Kadın bir müddet tereddüt eder, ancak havlunun düğümünü açarak havlunun düşmesini sağlar. Adam ona bakar ve 300 Euro verir ve söze devam eder: “Antrede doğabilecek ufak bir tensel yakınlık için size 500 Euro daha verebilirim, hem de derhal” der. Önce şaşkın, fakat daha sonra adrenalinin verdiği heyecan ve alacağı para ile yapabileceklerinin anlık hayaliyle kısa bir duraksamadan sonra kabul eder. Yaşamış olduğu olayın ve kısacık bir süre içerisinde edinmiş olduğu ufak servetin heyecanıyla merdivenleri yukarı çıkarak banyoya geri döner. Hala duşta olan eşi ona kimin geldiğini sorar. “Arkadaşın” diye cevap verir kadın. “Çok iyi, ona borç verdiğim 800 Euro’yu getireceğini söylemişti, onu getirdi o zaman.”
icilya’nın bir kasabası varmış ki kadınları hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış.
Kasabanın yaşlı papazı kocasını boynuzladıktan sonra doğruca günah çıkartmaya giden bu kadınlardan bıkmış.
Papaz efendi “şeytana uyup kocamı aldattım” diyerek karşısına geçip günah çıkartmak istediklerinde sinirlenir “ayıptır günahtır sürekli kocamı aldattım diyerek geliyorsunuz, bari ayağımız taşa takıldı deyin ben anlarım” dermiş.
Kadınların da işlerine geldiği için artık kocamı aldattım demezler, “papaz efendi ayağım taşa takıldı” diyerek konuyu açarlarmış.
Derken yaşlı papaz ölmüş, yerine bir başka papaz gelmiş.
Bakmış ki kasabanın kadınları aşırı derecede namuslu, taşa takılıp düştüklerinde oraları buraları açılıyor diye günah çıkartmak istiyorlar, doğruca belediye başkanına gitmiş.
Başkana durumu anlatmış ve derhal kaldırımların onarılmasını istemiş.
Duruma vakıf olan başkan kahkahayla gülmeye başlayınca papaz şaşırmış.
Sayın başkan, gülüyorsunuz ama en çok da sizin eşiniz taşa takılıyor, lütfen yani!..
apa, ABD yi ziyarete gitmiş.
Tezahuratlardan sonra bir şoför Papa’yı almış bir yolda gidiyorlar. Sessiz ve ağaçlı yolda Papa, şoföre demiş ki:
– Evladım, yıllar var ki böyle sessiz bir yolda gitmedim, ve de yıllardır araba kullanmadım. Şu arabayı biraz sürebilir miyim?
Şoför:
– Tabi Papa hazretleri demiş.
Papa yalnız olduğu duygusunu artırmak icin şoförü arkaya bindirmiş.
Ama bir süre sonra aşırı hızlı gittiği için polis durdurmuş. Polis tam ehliyet isteyecekken camdan bakıp:
– Bir dakika efendim deyip biraz uzaklaşarak merkezi aramış:
– Alo merkez, bir araba 120 mille gittiği için durdurdum ama içinde çok önemli biri var ne yapayım?
– Kes cezayı.
– Bakın çok önemli biri diyorum!
– Ne yani, vali falan mı?
– Çok daha önemli!
– Bakan mı?
– Çok daha önemli!
– Oğlum kim bu? Başkan falan mı?
– Daha da önemli!
– Sen kafayı mı yedin? Daha önemli kim var be?
– Valla, adamı tanımıyorum ama şoförü Papa.
ok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan’a gelir Papa’yla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal’e götürürler. Adam ısrar eder.
– Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.
Sonunda adamı Papa’nın huzuruna çıkarırlar. Ama adamın ne istediğini merak eden Kardinaller kapının dışında kulak kesilmiş içeriyi dinlemektedirler. İçeride sesler yükselmiştir.
Adam :
– 1 milyar dolar.
Papa :
– Olmaz
– 2 milyar dolar.
– Hayır.
– 5 milyar dolar.
– Hayır.
Adam kapıyı çarpar, hışımla uzaklaşırken Kardinaller içeri koşuşur.
– Sayın Papa hazretleri, 5 milyar dolar muazzam bir para. Düşünün bu para ile kaç katedral, kaç kilise yapılır, dünya üzerine kaç misyoner gönderilirdi. Parayı niçin kabul etmediniz?
– Ne yani? Her duadan sonra Amin yerine Coca Cola mı deseydik