Allah İsterse...

Doktor sinir içinde hastasını azarladı. “ Yüz kere mi söyleyeceğim hanım teyze. Katarak bu. Tek çaresi de ameliyat. Masrafını karşılayamayacaksan elimden birşey gelmez !” Odasına geri dönen ihtiyar kadın, artık ağrısı dayanılmaz bir hal alan gözlerini, ışık görmesin diye temiz bir bezle sardı. Başını yastığa koyarak dinlenmeye çalıştı. Çocuğuna baktığı orta halli bir memur ailesinin zorlukla verebildiği birkaç yüzbin lira, ancak hastanede kalmasını sağlamıştı. Gözünü ameliyat ettirecek gücü olmadığına göre, çaresiz memlekete dönmek zorundaydı. İyice görmez hale geldiğinde… Bunu düşünmüyordu bile. İster bir huzurevinde, ister başka yerde. Nasılsa yaşaması için bir kolaylık kapısı açardı Allah. İçinde kör kalacağı günlere dair ne korku, ne üzüntü mevcuttu. Çünkü bu güne kadar hangi dar zamanında yalnız bırakmıştı Rabbi onu. Yüce Yaradana duyduğu sonsuz güven ile rahatladı. BİR HAFTA SONRA ; Burada verilen ilaçlarla ağrısı biraz olsun hafiflemişti. Eşyalarını hayal meyal seçe seçe bohçasını toplarken, odaya iki hemşire girdi. Biri koğuşta uyuyan hastaları süzerek, evine dönmeye hazırlanan yaşlı kadına seslendi. “ Gözü katarak ameliyatı olacak Fatma hanım hanginizsiniz?” Karaltılara döndü; “ Benim kızım.” “ Yatağa uzan teyze.” “ Bir şey mi oldu evladım?” “ Ameliyata gideceksin ! Seni hazırlamalıyız.” Söyleneni yaptı. içinden ;

Devamı için sonraki sayfaya geçiniz...

Reklamlar