Kağıdı verip oyuncakları topladım. 2 gün sonra babam geldi ve kötü haberi verdi. Annem kokusuna, sesine doyamadığım annem ben daha 14 yaşında iken vefat etmişti. Hadi beni bırak kardeşim ne olacaktı? Daha çok küçüktü o.
Bir gün yatacakken kardeşimin yatakta ağlayarak bir şeyler yaptığını gördüm. Yanına gittim. “Noldu korktun mu yoksa? ” dedim. “Yok. ” dedi. “İstiyorsan geç benim yatağıma benimle yat bu gece. ” dedim. İtiraz etmeden benim yatağıma geçti. Ben de onun yatağını düzelteyim diye düşündüm ve örtüyü çektim. O sırada bir kağıt gördüm. Gözyaşıyla ıslanmış. Açtım ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Kağıtta yedi içi boyalı yuvarlak ve yanında da on dört çizgi vardı. Her çizginin altında bir kadın resmi vardı. Kötü çizilmiş bir kadın.
Hiç bir şeyden haberi yok sandığımız kardeşim annemin gelmesi için gün sayıyormuş meğer. Ben işte o zaman ağladım. Kardeşim gelip de minik elleriyle gözyaşlarımı silince daha çok ağladım. 20 yaşındayım kardeşim 12 yaşında hala ağlıyorum. Annesizliğe ağlıyorum.