Haberin Detaylarını Okumak İçin k İlerleyiniz........................
stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesini tehdit ettiği iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Ayrıca, İmamoğlu’nun bazı soruşturmalarda görevli bilirkişiyi hedef göstererek yargı görevini yapmasını engellemeye çalıştığı iddiasıyla da soruşturma açıldı. CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığı için ön seçimin tek adayı olan İmamoğlu hakkında, sahte diploma iddiasıyla yeni bir soruşturma daha başlatıldı. İmamoğlu 5 Mart’ta ifade vermeye hazırlanırken, gazeteci Nuray Başaran dikkat çeken bir iddia ortaya attı. Başaran, tv100 kanalında katıldığı bir programda, İmamoğlu’na yönelik soruşturmalardan olumsuz bir sonuç çıkması halinde eşi Dilek İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak gösterileceğini iddia etti. Başaran, “Burada bir kulis bilgisini paylaşmak istiyorum. Yani ben şaka gibi sandım ama ciddi düşünüldüğünü söylediler. Ekrem Bey’in diploması yok hükmünde sayılırsa eğer Dilek İmamoğlu’nun aday olacağını duydum. Çok da şaşırdım. Önümüzdeki günlerde bunu tartışıyor olacağız. Bununla ilgili toplantılar yapılmış, bana şaka gibi geldi ama yok ciddi bir şekilde tartışılıyormuş” dedi.
Başsavcılıkça, İmamoğlu'nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddialar üzerine başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında Girne Amerikan Üniversitesinin kurucu ortağı Özalp Tozan'ın "şüpheli" sıfatıyla ifadesi alındı.
İfadesinde, Serhat Akpınar ile 1986'da Girne Amerikan Üniversitesini kurduklarını anlatan Tozan, University College of Northern Cyprus (UCNC) unvanını kullanarak Southeastern Üniversitesi Washington ABD kampüsünün afiliye kampüsü olarak anlaşma yaptıklarını söyledi.
Çalıştıkları dönemlerde üniversitenin Türkiye tarafından tanınmasıyla alakalı talepleri olmadıklarını belirten Tozan, şunları kaydetti:
"Zaten uluslararası anlamda tanınan bir üniversiteydi. Girne Amerikan Üniversitesi Amerika'daki üniversitenin şemsiyesi altında afiliye olarak kuruldu. Benim görev aldığım dönemde Girne Amerikan Üniversitesinin bizzat kendi bastığı bir mezuniyet diploması söz konusu değildir. İlk mezunlarımızın diploması Amerika'dan gelen Southeastern Üniversitesinin rektörünün verdiği diplomadır. Benim yöneticilik yaptığım 1986-1992 yılları arasında üniversiteye kayıt olan herkes bilir ki bu üniversitenin Türkiye'de denkliği yoktur. Girne Amerikan Üniversitesi'nin o dönemlerde kesinlikle denkliği yoktur. Bunun altını çizerek söylüyorum. Bizim denkliğimiz Amerika'daki üniversitenin denkliğinden geliyor. O zamanlarda üniversite tanıtımlarında da söylerdim. Ben kayıt kabul işleri direktörü olarak öğrencilerimin hiçbirine yalan yanlış bilgi vermedim. Girne Amerikan Üniversitesinin diploma vermeyeceğini ama anlaşmalı olduğu üniversite üzerinden diploma verdireceğini söyledim. Konuşmaların ve üniversite tanıtımlarının geneli bu şekildedir. O dönemlerde Girne Amerikan Üniversitesine kayıt olan öğrencilerin hepsi Türkiye'de denkliğin olmadığını bilir ancak Amerika'daki bağlı olduğu üniversitenin denkliği üzerinden fayda sağladığını bilirler. Girne Amerikan üniversitesinin Türkiye'de denkliği yoktur. Denkliği dolaylıdır, Amerika üzerindendir."