Kalın bağırsak kanseri nasıl anlaşılır? Yapılan araştırmalarda ülkemizde en sık görülen ilk 5 kanser cinsi arasında 3. sırada yer alan kalın bağırsak kanseri sütun kanseri özellikle 50 yaşın üzerindeki erkek ve bayanlarda daha sık görülmektedir.,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
50 yaşın üzerindeki şahıslara 5 senede bir kolonoskopi yaptırmaları önerilirken, erken teşhis ve doğru cerrahi müdahale sayesinde hastaların hayat süresi uzamaktadır. Gastroenteroloji Kısmı’nden Doç. Dr. Alper Yurci, sütun kanserinin teşhisi ve hastalıktan korunma usulleri hakkında bilgi verdi. 50 yaşından sonra tehlike artıyor Her yaşta görülebilen kalın bağırsak kanserine, 50 yaşın üzerindeki insanlarda daha sık rastlanmaktadır. Birinci derece yakınlarında anne, baba, kardeş kalın bağırsak kanseri olan, aile fertlerinde polipozis hastalığı bulunan, yumurtalık ve rahim kanseri olan bayanlar ile 10 seneyi aşan vakit ülseratif koliti olan hastalar sütun kanseri açısından yüksek tehlikeli grupta yer almaktadır. Kronik sindirim sistemi rahatsızlığı olan şahıslara ve ailesinde sütun kanseri olanlara kolonoskopi usulüyle polip taraması önerilmektedir.
Kanser oluşmadan bir dizi temkinin alınması da sütun kanserinin önlenmesinde tesirlidir. Yüksek oranda lif, düşük oranda yağ kapsayan gıdaların harcanması kalın barsak kanserini önlemede tesirlidir. Kolonoskopi ile erken teşhis mümkün Sütun kanseri, sindirim sisteminde ehemmiyetli bir misyonu olan 1,5 metre uzunluğundaki kalın bağırsağı ve kalın bağırsağın son kısmı olan rektumu etkilemektedir. Sütun kanseri kalın bağırsak içerisinde gelişmiş polip tabanında oluşmaktadır. Bağırsağın iç yapısında oluşan şişkinlik gelişerek ‘polip’ denilen yapıyı ortaya çıkarmaktadır. Bazı poliplerin adenomatöz polipler kanser ile olan ilişkisi net olarak ispatlanmıştır. Bağırsak kanserlerinin \% 90’dan aşırısı polip tabanında büyür ve kanserleşmesi için takribî 8-10 sene kadar bir vakit geçer. Başlangıçta iyi mizaçlı olan bu lezyonlar doku bozukluğu zaman içinde başkalaşıma uğrar ve kansere neden olur. İyi mizaçlı polipler kolonoskopi sayesinde tespit edilebilmektedir. Bağırsağın iç yüzeyinin ince uzun bükülebilir bir kamera desteğiyle araştırılmasına kolonoskopi denilmektedir. Aynı anda yapılabilen polipektomi ismi verilen harekâtla da bu polipler çıkarılarak kalın barsak kanseri daha büyümeden tedbir alınmaktadır. Kalın bağırsak kanserini önlemede kolonoskopiyle poliplerin tanımlanması ve çıkarılması hayati ehemmiyet taşımaktadır.
Kumpaslı egzersiz kanser tehlikesini azaltıyor Çağımızın meseleleri arasında yer alan obezite ve beslenme alışkanlığındaki kumpassızlık özellikle sütun kanserinin sebepleri arasında sayılmaktadır. Yapılan araştırmalarda kumpaslı egzersizin sütun kanseri tehlikesini eksilttiği tespit edilmiştir. Haftada en az 3 gün yapılan egzersiz, sütun kanserine karşı alınabilecek en iyi tedbirdir. Sigara kullanımı ve fazla içki tüketime de kalın bağırsak kanseri tehlikesini artırmaktadır. Yapılan araştırmalarda kalsiyum, D vitamini ve magnezyum desteklerinin de kalın barsak gelişimi tehlikesini eksilttiği ortaya konulmuştur. Az kırmızı et ve daha çok balık harcamak, kumpaslı olarak hububat, fasulye, meyve ve özellikle yeşil yapraklı sebze yemek, kalsiyum açısından zengin süt, yoğurt ya da peynir harcamak ehemmiyetlidir. Yemeklerde fazla yağ ya da akışkan yağ kullanmaktan sakınılmalı, şayet kullanılıyorsa zeytin yağ seçim edilmelidir. Doymamış rastgele bir nebatsal yağ ayçiçek yağı gibi; domuz yağı ya da tereyağı gibi hayvansal yağlardan çok daha iyidir.
Belirtiler fark edilirse uzmana başvurulmalı Kolonoskopi ve değişik teklifler bireylerin rastgele bir şikayeti olmadan alması gereken ihtiyatlardır. Ancak dışkıda kan görülmesi veya dışkılama alışkanlığındaki farklılık sütun kanseri açısından yeterli kuşkular arasındadır. Bu tip şikayetleri olan hastalarda zaman geçirilmeden sütun kanserinin olup olmadığı incelenmelidir. Özellikle yüksek tehlikeli gruptakilerin kumpaslı olarak tetkik olmaları ve şahsa özel olarak tanımlanan kolonoskopi takipleri sütun kanseri ile gayrette son derece ehemmiyetlidir.