Karım Öldükten Sonra, Kanımdan Olmadığı İçin Oğlunu Evden Attım – 10 Yıl Sonra, Beni Parçalayan Bir Gerçek Ortaya Çıktı Hayat bazen insana en ağır sınavları beklemediği anda getirir. Benim hikâyem de öyle başladı. Yıllar önce sevdiğim kadınla evlendim. Birlikte mutlu bir yuvamız vardı. Evliliğimizin ikinci yılında bir oğlumuz oldu. Onu kucağıma aldığımda içimde tarifi imkânsız bir sevinç yaşamıştım. Ancak kader, bizi çok erken ayırdı. Karım genç yaşta hayata gözlerini yumdu. Onun ölümünden sonra içimde bir şüphe büyümeye başladı. Komşuların fısıltıları, geçmişten kalan bazı kırıntılar ve kendi içimdeki güvensizlik… Hepsi birleşti ve bana en büyük günahı işlettirdi. Oğluma baktığımda, kanımdan olup olmadığını sorgulamaya başladım. Bir gün dayanamadım ve onu evden kovdum. Küçücük yaşında, annesiz ve babasız kaldı… Aradan tam 10 yıl geçti. İçimdeki pişmanlık büyüyordu ama geri adım atamıyordum. Ta ki bir gün gerçeği öğrenene kadar…Devamı diger sayfada..
Bir tanıdık, karımın bana bıraktığı mektupları ulaştırdı. Onları okudukça kalbim paramparça oldu. Mektuplarda, karımın bana olan sevgisini, oğlumuzun aslında benim öz evladım olduğunu anlatıyordu. Çocuğun doğumunda yapılan sağlık raporları, benim şüphelerimi tamamen haksız çıkardı. O anda dizlerimin bağı çözüldü. Hayatımın en büyük hatasını yaptığımı anladım. Yıllarca öz evladımı sokaklarda yalnız bırakmış, ona en çok ihtiyacı olduğu anda sırtımı dönmüştüm.Go'rsele ilerleyn devamı diger sayfada...
Bugün hâlâ peşini bırakamadığım bir pişmanlıkla yaşıyorum. Çocuğum nerede, nasıl bir hayat sürüyor bilmiyorum. Tek bildiğim, her gece dua ederken ondan af dilemekten başka elimden hiçbir şey gelmediği… Bu hikâye, bir anlık öfkenin, güvensizliğin ve şüphenin, insanın hayatındaki en değerli şeyi elinden alabileceğini gösteriyor. Gerçekleri öğrenmek için bazen çok geç olabilir.