Adamın birisini anlatıyor.
Ben konuşurken telefonla konuşan bir adam çeviklik laboratuvarları atmaya başladı.
Konuşmasını bitirdikten sonra garsona :
Burada olanlara hepsine benden pilav üstü kebap ver ! 18 yıl aradan sonra baba olacağım!
Birkaç gün sonra aynı adamın sinemaya giderken elinde 34 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda gördüm. Çocuk ona baba diyordu. Adamın yoldan gidip o günkü işinin hikmetini sordum.
Adam utana sıkıya olayı anlattı.
O gün yan masada yaşlı bir çift vardı.
'Keşke bu gün üstü kebap yiyebilsek' dedi. Kocası da hanımının yanında utangaç ancak çorba alacak paralarının olduğunu söyledi. Bunu duyunca üstüme kaynar gibi olacak gibi.
Ben de o konuşmada pilavcının konuşmasını yaptım.
Ben adama:
Peki hayır herkese yemek verdin ?
Adam ciddileşerek :
Ben bütün malimin gitmesine razıyım ama bir insanın izzeti nefsinin rencide olmasına razı değilim. Eğer o yaşlı adama açıktan yardım etseydim hanımına karşı çok mahçup olacaktı. Ondan dolayı böyle yaptım!
"İnsan kalbine ne karşılık verirse onu anlar. İnsan kalbinde ne karşılık verirse onu anlar. Aklında ne karşılık verirse onu anlar"..
