Annem Fatma Bayrak 21 Şubat 1991 Özlemle
O gün keşke bekleselerdi beni. Keşke içlerinden biri diretseydi “Oğludur. Uzaktan geliyor. Biraz daha bekleyip öyle defnetsek Fatma’yı!” deseydi.
Ah Fatma…Küçücük elleri vardı Fatma’nın. El ele verip birlikte yürümeye başladığımızda dünyanın en mutlu insanı ben olurdum. Çoğu zaman sabahları birlikte binerdik otobüse. Ben okula giderdim o temizliğe. Gündelikçi derlerdi yaptığı işe. Zenginler ne zaman evlerini kirletse temizliğe giderdi Fatma.
Ankara’nın yoksul gecekondu semtleri Seyran, Altındağ, Natoyolu, Tuzluçayır bir umuttur diye memleketinden göç eden insanların alın teriyle birlikte kurudukları mahallelerdi. Evet, yoksul insanlardık belki, belki bir zeytini üç kez ısırarak yerdik ama o günlerde aşk başka yaşanırdı içimizde. Belki bizi ayakta tutan en güzel şeyde buydu. Belki bu yüzden benim ellerim hiç büyümedi. Çünkü küçücük ellerimi küçücük elleriyle ilk Fatma tuttu…
HABERİN Devamını Okumak İçin Görsele Tıklayın