Raflar Domuz Dolu Bunların Hepsini Yedik İşte O Ürünler……
Ayrıntılar Haberin Detayındadır…
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN HABERİN
FOTOĞRAFININ ÜZERİNE TI/KLAYINIZ.
Gıda sektörü bütün ahlaksızlığıyla, her gün bizim ve çocuklarımızın sağlığını tehdit ediyor. Biliyorsunuz, hazır yoğurtlarda, hazır dondurmalarda, pastanelerde, jölelerde, kremalarda, market ürünlerinin bir çoğunda “kıvam artırıcılar gibi..
raflar domuz dolu maalesef bunlarin hepsini yedik.. 1 Raflar domuz dolu! Maalesef bunların hepsini yedik..! Peki, Bu Nasıl Oluyor? Cevap: Kıvam artırıcılar, katkı maddeleri…
Nedir onlar diye sorsak, “E” ile başlayan anlamayacağımız ve nereden/nasıl elde edildikleri bilinmeyen sayılar işitiyoruz. Jelatin (E441) çok değerli bir protein.. Gıda sektöründe yaygın şekilde kullanılıyor. Jelâtinin takriben % 99’u, Müslüman olmayan ülkeler tarafından üretilmekte. Uluslararası kuruluşlar katkı maddesine bir numara veriyor. Avrupa Birliği’nde bu E kodu ile yapılıyor. Biz de de aynı kodlama geçerli. raflar domuz dolu maalesef bunlarin hepsini yedik.. 2 Raflar domuz dolu! Maalesef bunların hepsini yedik..! Jelatin Nedir? Jelâtin memelilerin dokularında, hususiyetle kasları kemiklere bağlayan yerlerde ve derilerde belirleme edilen kollajenden çıkartılan bir proteindir.
Kollajen su ile kaynatıldığında jelâtin olarak bilinen, suda çözülür proteine dönüşür. Soğutulduğunda, çözelti kollajene dönüşmez; fakat jel hâline gelir. Jelâtin başta domuz, sığır ve çok az olarak da balık gibi hayvanların deri, kemik ve bağ dokularının kaynatılması ile üretilir. Bu madde, güçlü şekil alma kabiliyeti, şeffaf jel oluşturması, esnek film hâline gelmesi, hazmının kolay olması, sıcak suda eriyebilmesi ve kolayca şekil alması gibi hususiyetleri sebebiyle gıda üretiminde pek çok sahada kullanılmaktadır. Günümüzde jelâtin üretiminde genelde domuz ve helâl tarzda kesilmemiş sığır derisi kullanılmaktadır. Gıda üretiminde kullanılan jelâtinin hammadde kaynağı ise domuz derisidir. Elde edilme safhasında ekstraksiyon öncesi, ön işlemlerin kısa sürede tamamlanması ve ortaya gelen atık suyun asgari seviyede olması, domuz derisinin kullanılmasını cazip kılmaktadır. Hem de domuz derisinden jelâtinin elde edilmesi, bir hayli ucuzdur. raflar domuz dolu maalesef bunlarin hepsini yedik..
3 Raflar domuz dolu! Maalesef bunların hepsini yedik..! Yılda 380.000 ton kadar üretilen jelâtinin 150.000 tona yakını Müslümanlar tarafından tüketilmektedir.
Dünya piyasalarında kilogram fiyatı takriben 4–6 dolar olduğu düşünülürse, Türkiye jelâtin suretiyle 20 milyon dolar kadar harcama yapmaktadır.Kaynağı sebebiyle büyük tartışmalara sebep olan ve şüpheyle yaklaşılan jelatini Türkiye’de 2011’den beri iki yerli firma da üretmeye başladı. Fakat ihtiyacı tam karşılayamıyor. Gıda üreticilerinin çoğu ucuz diye mahiyeti meçhul ithal jelatini kullanıyor. Oysa menşeinin ciddi bir şekilde araştırılması gereken bu katkı maddesinin hemen hemen her alanda yaygın bir şekilde kullanılması, inanan insanlar suretiyle son derece endişe vericidir. raflar domuz dolu maalesef bunlarin hepsini yedik.. 4 Raflar domuz dolu! Maalesef bunların hepsini yedik..!
Jelatinsiz Ürün Neredeyse Yok..! Bir nevi protein olması sebebiyle jelâtin üreticileri, jelâtinin günlük hayatın her safhasında kullanılabilmesi suretiyle yoğun gayret göstermiştir. Menşeinin ciddi bir şekilde araştırılması gereken bu katkı maddesinin hemen hemen her alanda süregelen bir şekilde kullanılması, inanan insanlar suretiyle son derece endişe vericidir. Ürünlerde jelleştir< Maalesef bunların hepsini yedik. kaynak:pinti.site