Nasreddin Hocanın bir gün karısı ölmüş.Bir ay sonra kocası ölmüş dul bir bayanla evlenmiş.Evlendiği bayan Hoca ya devamlı eski kocasını anlatıyormuş.Yine bir gün yatakta kocasını anlatıyordu.”İşte benim kocam şu şekilde yapardı, bö yle yapardı” diye.…
devamı sonraki sayfada...
Nasreddin Hocanın bir gün karısı ö-lm-üş.Bir ay sonra kocası öl-mü-ş dul bir bayanla evlenmiş.
Evlendiği bayan Hoca ya devamlı eski kocasını anlatıyormuş
Yine bir gün yatakta kocasını anlatıyordu.”İşte benim kocam şu şekilde yapardı, bu tür yapardı” diye.
Hoca sinirlenmiş ve bayana bir tekme atmış bayan yere düşmüş.
Kadın sormuş: -Aman hoca niye attın beni yataktan?
Hocanında yanıtı hazır: – Eeee yatakta bi sen yatıyosun bi ben bide eski kocan. Ü.çümüz sığamadık sende düştün.
FIKRA 2
Belki de Barışmışlardır
Nasreddin Hoca evinin bahçesindeki ağacın gölgesinde namaz saatini beklerken telaşlı bir şekilde kapısının tokmağına vurulduğunu işitir. Hoca, kapıyı açınca komşusunu görür ve;
“Buyur komşu, nedir bu telaşın?” deyince komşusu;
“Sorma Hocam, karımla baldızım saç saça, baş başa dövüşüyorlar.” der.
Bunun üzerine Hoca merakla;
“Komşu, ayıramadın mı?” deyince, komşusu sızlanarak cevap verir:
“Ne mümkün Hocam, bırak ayırmayı yanlarına bile yaklaşamadım.”
“Pekiyi, bu hanımlar ne diye kavga ediyorlar?” deyince komşusu;
“Bilmiyorum Hocam!” der.
Hoca bir defa daha sorar:
“Sakın, ‘sen yaşlısın, ben yaşlıyım’ diye kavga etmesinler?” deyince komşusu;
“Yok Hocam, yok başka bir konuda kavga ediyor olmalılar!” der.
Bunun üzerine Hoca rahat bir şekilde konuyu çözüverir:
“Komşum, o zaman telaşlanmaya gerek yok! Konu yaş değilse çabucak barışırlar, belki de şimdiye barışmışlardır bile.” der.