Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın ölümününe ile ilgili flaş bilgi geldi. Vefat haberini Ali Yerlikaya duyurmuştu. Yerlikaya'nın açıklamalarından sonra peş peşe açıklamalar ve detaylar geliyor. İşte yaşanan son dakika detayı
Diyarbakır Bağlar ilçesinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni bulundu. Soruşturmada gözaltına alınan amca tutuklandı. Yaklaşık 19 gündür kayıp olarak aranan Narin bulundu. Uzun zamandır neden bulunamadı. Kim bunları yaptı ve Narin'e ne yaptıklarının tüm detayları ortaya çıktı. Az önce açıklamalar geldi Diyarbakır'da küçük Narin'in ce'sedinin bulunmasının ardından kamuoyunun tepkiler de ardı ardına geliyor. AK Parti'li Galip Ensarioğlu öyle bir şey söyledi ki kamuoyunun gündemine oturdu. Ayrıca Didem Arslan'ın söyledikleride gündeeme oturdu.
Son Dakika: Narin Güran'ın ölümünde itirafçı olan şüpheli adliyeye sevk edildi
Son Dakika: Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada itirafçı olan şüpheli adliyeye sevk edildi. 24 şüphelinin ise gözaltı süresi bir gün uzatıldı.
Det'tayı gorsele dokunup diğer sayfadan izleyiniz.
Narin Güran'ın ölümünde tutuklu amca Salim Güran’ın jandarmadaki ilk ifadesinden bazı bölümler ortaya çıkmıştı. Habertürk'te yer alan haberde amca Salim Güran’ın mahkemedeki ifadesinin detayları yer aldı.
Mahkemedeki ifadesinin tamamı ortaya çıktı
Çıkarıldığı mahkeme tarafından “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocuğu Kasten Öldürme” suçlarıyla tutuklanan amca Salim Güran mahkemede sorgusunda şunları söyledi:
"İfadem alındığında uykusuz ve açtım"
“Ben bu hususta kollukta ve savcılıkta ifade vermiştim, benim ifadem alındığında uykusuzdum, açtım. Bu nedenle ifademin doğru olup olmadığını bilmiyorum. 0530… numaralı hat bana aittir, bu hattı yıllardır kullanırım. 47 ... plakalı araç kardeşim Fuat Güran adına kayıtlıdır. Bu aracı yaklaşık 5-6 gündür kullanıyordum. Olaydan 10 gün önce Broadway marka aracımla oğlum Devran Güran kaza yapmıştı; bu sebeple araç 10 gün sanayide kaldı, bu nedenle kardeşim Fuat'ın arabasını kendim kullandım.”
"Olay günü Narin’i görmedim"
“Biz 9 kardeşiz, 6'sı öz, 3'ü üveydir. Narin benim öz yeğenim olur. Öz kardeşim Arif'in kızıdır. Narin bana amca diye hitap eder, ben ona yeğenim derim, Narin 8 yaşındadır. Olay günü Narin'i görmedim. En son olaydan birkaç gün önce yeğenimin nişanı vardı, Narin'i nişanda gördüm. Ben her gün erken kalkan biriyim, tarlaya giderim. Köyün muhtarıyım, köylünün bir ihtiyacı olduğunda beni aradıklarında ilgilenirim."
“Olay günü muhtarlık işleri ile ilgilenmedim”
“Olay günü muhtarlık işleriyle ilgilenmedim, gün boyu tarladaydım. Olay günü de sabah 06:00-06:30 civarı uyandım, tarlaya gittim. Tarlada Mehmet Selim Atasoy ve Ramazan Atasoy çalışmaktaydı. Mehmet Selim tarlaya iki kızını çalışmak için getirmişti. Mısırlarla ilgilendik. Kahvaltı yapmadan önce kuzenim Ersin Karadaş'ı aradım, kendisi Çarıklı'daydı, arabayla oraya gittim. Mısır için gerekli malzemeleri aldım. Yanımda Ramazan Atasoy da vardı. Dönüşte fırından ekmek aldım. Tarlaya döndüm. Mehmet Selim'in kızını da aldık kahvaltı yapmaya gittik. Sonra tekrar mısır tarlasına geldik. Ben de onlara yardım ettim.”
“400 TL'lik yakıt aldım”
“Daha sonra sabah 10:00 civarı eve gelip ailemi alıp şehir merkezine Cezaevi semtinde sağlık ocağı ve bir kıyafet alışverişi yapılan yere götürdüm. Öğleden sonra dönüşte Diyarbakır girişindeki polis noktasının karşısında bulunan Opet'ten 400 TL karşılığında yakıt aldım. Fiş alıp almadığımı hatırlamıyorum, almışsam arabadadır. Köye gittik, çocukları bıraktım, tarlaya gittik. Gittiğimde elektrikçiler tarlada elektrik arızası olduğu için gelmişlerdi. Onlar trafo ile uğraşırken pamukta kurt olduğunu gördüm. Amcamın oğlunu bu konuda uyardım, bu görüşmeler saat 16:00 civarıydı. Elektrikçiler uzun bir sırık ihtiyacı olduğunu söyledi. Mehmet Selim Atasoy'un iki kızını babaları motosikletle eve götürecekti. Ben izin vermedim, arabayla götürdüm.”
Anlatımları çelişkili bulundu
Anlatımları çelişki bulan mahkemenin sorusu üzerine Salim Güran şöyle devam etti:
“Ben Mehmet Selim Atasoy'un kızlarını olay günü köye götürdüm. Olaydan 2 gün önce götürmedim. Çocukları eve götürdüğümde çocukların annesi bize soğuk su verdi; içtik. Ramazan Atasoy ile birlikte saat 16:30-17:00 civarı köye tarlaya döndük. Oradan çiftliğe gittik. Hayvan pisliğinden dolayı fıskiyeler tıkanmıştı. Çalışanı Mahfuz'dur, Mahfuz bu tıkanıklığın bir kısmını hallettiğini söyledi. Kalan kısmı için de bir kazma bir kürek getirdi. Güneş batmadan önceye kadar tarlada birlikte çalıştık.”
“Kızım aradı 'Narin kayıp' dedi”
“Saat 20:00 sıralarında tarlada ben, Mehmet Selim Atasoy ve oğulları çalışırken kızım Gizem beni aradı ve Narin'in kayıp olduğunu söyledi. Ben de Mehmet Selim'e durumu anlatıp gideceğimi söyledim. Daha sonra ben ve Mehmet Selim köye gittik.
Olay günü saat 18:00-20:00 arasında Hüseyin Güran isimli amcamın yanına hoş geldine gittim. Kendisi Mersin'den gelmişti. Amcamın yanında çok kalmadım. Ben oradayken Mehmet Selim Atasoy beni arayıp şüpheli bir aracın gidip geldiğini söyledi. Ben de bu aracın yanına gittim, yanlarına vardığımda eski muhtar Mehmet Sad Karaçoşan'ın torunlarının araba öğrenmek için araba kullandıklarını gördüm.
“Arama çalışmalarına katıldım”
Oradan ayrılıp Mehmet Selim Atasoy'un yanına gittim. Az önce de dediğim gibi kızım Gizem'in araması üzerine Mehmet Selim ile birlikte köye gittik. Köye gittiğimizde bir kalabalık toplanmıştı. Jandarma Başçavuş 'unu aradım. Kendisi bana ekip göndereceğini söyledi. Jandarma erken geldi, gelinceye kadar okul anahtarını getirip kameraya baktık. Daha sonra gözaltına alındığım güne kadar arama çalışmalarına katıldım.
“Olay günü bunları aradım”
Olay günü telefonda görüştüğüm kişiler şunlardır: Kurtuluş Güran, S. Kaçar, Mehmet Selim Atasoy, Ramazan Atasoy, Mehmet Şerif Güran, Ersin Karadaş, Gizem Güran, Devran Güran isimli şahıslarla görüştüm, hatırladıklarım bunlardır.
Narin'in annesi Yüksel, babamın anlattığına göre dayı tarafımız olurlar. Şahsın telefonu rehberimde kayıtlı değildir. Yüksel ile herhangi bir ilişkim bulunmamaktaydı. Narin kardeşim Arif'in kızıdır. Narin isimli çocuğa herhangi birinin fiziki (cinsel) saldırıda bulunup bulunmadığını bilmiyorum ancak öyle bir şey tahminimce olmamıştır.
Ailede muhtar olduğum için ve işlerle iyi ilgilendiğim için ailenin, ekonomik ve idari işlerini ben yaparım. Kimseden alacağım yoktur, kimseye de borcum yoktur. Kardeşim Arif'ten de alacağım ve borcum bulunmamaktadır.
“Olay günü kayıtları sildim”
“Olaydan 10-15 gün önce telefonuma ses kayıt programını indirdim. Konuştuğum şeyleri daha sonra hatırlamak için bu programı indirdim. Ben ses kayıtlarını silmedim ancak olay günü yaptığım arama kayıtlarını sildim. Olay akşamı kardeşim Arif'in ahırında 380 mermi yakalandı, bana bunu haber verdiler. Kayıtları silmekle kötü yapmışım.
“Narin’i ben kaçırmadım, ben öldürmedim”
Bizim ailede herkes herkesin arabasına biner. Bu sebeple Narin benim kullandığım araca binmiş olabilir. DNA bu şekilde çıkmış olabilir. Sadece benim aracımda çıkmış olması sebebi benim aracımın tüm kardeşlerim tarafından ortak kullanılması olabilir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kayıp olan Narin'i ben kaçırmadım veya öldürmedim. Bu olay sebebiyle kimseden şüphelenmiyorum. Olayı kimin yaptığını da bilmiyorum. Ekleyeceğim başka bir husus bulunmamaktadır. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı, Hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümler uygulanarak serbest bırakılmayı talep ederim.”
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ı çuval içinde derede saklayan itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın savcılık ve hakimlikteki sorgusundaki çelişkili ifadeleri dikkat çekti. Bahtiyar, cesedi dere yatağına gizledikten sonra üzerine 1 büyük taşla kapattığını iddia etti. Ancak Jandarma Kriminal Olay Yeri İnceleme ekipleri Narin’in üzerinde 3 büyük taş buldu.
Diyarbakır'ın Bağlar İlçesinin Tavşantepe mahallesinde Kur'an kursundan çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan ve 19 gün sonra köyün yakınlarından geçen Eğertutmaz Deresi'nde bir çuval içine konulmuş üzeri taşlarla kapatılmış halde cesedi bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturmada itirafçı olan Nevzat Bahtiyar tutuklandı.
Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgusu tamamlanan Bahtiyar, dün sıkı güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Burada soruşturmayı yürüten savcılara 3 saat boyunca ifade veren Bahtiyar, daha sonra tutuklanma talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Sorgu Hâkimliği'ne sevk edildi. Burada da yaklaşık saat ifadesi alınan itirafçı, jandarma ve savcılıktaki ifadelerini tekrar etti. Sorgu hakimliği zanlıyı, “İştirak halinde beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak çocuğun öldürülmesi, suç delillerinin gizlenmesi veya yok edilmesi” suçlarından tutukladı.
'20 kiloluk bir taşla kapattım' dedi üç büyük taş çıktı
İtirafçı zanlı TCK’nın 82. Maddesi uyarınca, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle kuvvetli suç şüphesi varlığı nedeniyle adli kontrol, ev hapsi ve yurtdışı yasağı gibi tedbirlerin şu aşamada yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutuklandıktan sonra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na gönderildi. Sözcü Gazetesi'nde yer alan habere göre itirafçının gerek savcılık, gerekse Sulh Ceza Sorgu Hakimliğindeki ifadelerindeki çelişkiler dikkat çekti.
İtirafçı, Narin’in daha önce öldürülmüş battaniyeye sarılı cansız bedenini teslim aldıktan sonra amcası ile birlikte çuvalın içine yerleştirdiğini belirterek, “Amcası bana dereyi işaret ederek o bölgeye götürmemi istedi. Bende dere yatağına geldiğimde önce çuvalın ağzını Narin’in çantasının ipiyle bağladıktan sonra ağaçlık alanda fazla derin olmayan su birikintisi olan yere içinde ceset olan çuvalı bırakırken Arif’in kızı Narin olduğunu anladım. Çuval birileri tarafından fark edilmesin diye üzerine yaklaşık 20 kilo ağırlığında bir taş bıraktım” dedi.
Ancak bu ifadesi Jandarmanın Olay Yeri İnceleme tutanaklarını doğrulamadı. Soruşturma dosyasına yansıyan tutanaklarda Narin’in cesedinin bulunduğu çuvalın üzerinde 3 büyük taş olduğu bildirildi.
Ancak bu ifadesi de doğrulanamadı. Çünkü Bahtiyar bu iddiasına açıklık getiremedi. Gerek savcılığın, gerekse hakimliğin “Kime veya kimlere ne kadar borcun vardı?” sorusuna ise net cevaplar veremedi.
O da telefon kayıtlarını silmiş
Soruşturma kapsamında önemli bir ayrıntıya daha ulaşıldı. 2 Eylül günü tutuklanan amca Narin Güran, telefonundaki tüm geriye dönük gelen, giden arama, cevapsız arama ve mesajlaşma kayıtları ile Whatsapp yazışmaları ile aramaların tamamını telefonundan silmişti. Bu kayıtları sildiği için de cinayet suçu delillerini yok etmek veya gizlemek suçundan tutuklanmıştı. Narin’in cesedinin bulunmasından hemen sonra aynı gün gözaltına alınan itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın da telefonuna jandarma tarafından el konuldu.
Narin'in cansız bedenini dereye bırakan zanlıdan tehdit iddiası: 'Seni ve aileni öldürürüm' dedi
Narin'in cansız bedenini dereye bırakan zanlıdan tehdit iddiası: 'Seni ve aileni öldürürüm' dedi
İmajı alınmak ve incelenmek üzere el konulan telefonda yapılan incelemede, Bahtiyar’ın da tıpkı amca Salim Güran gibi geriye dönük tüm telefon kayıtlarını sildiği belirlendi.
Bahtiyar’ın da, telefondaki tüm arama kayıtları ve Whapsapp sohbetlerini temizlediği ve bu silme işlemini de Narin’in cesedini teslim alıp dereye gömdüğü ve amcayla görüşme yaptığı gün sildiği tespit edildi.
Savcılık ve hakimlik sorgusunda, “Telefon kayıtlarını neden sildin?” sorusuna Nevzat Bahtiyar, “Telefonum dolmuştu. Çok aşırı gelen aramalar ve mesajlar nedeniyle silmek istedim” dedi. Ancak bu silme işlemini Narin’i ortadan kaldırdığı güne denk getirmesine dair bir açıklama yapamadı.
'Ben öldürmedim, kimin öldürdüğünü de bilmiyorum'
Savcıların, “Narin’i sen mi öldürdün?” sorusuna, “Hayır. Bana gizlemem için getirildiğinde zaten ölmüştü” demekle yetindi.
Narin Güran'ın amcası Salim Güran'ın mahkemedeki ifadesi ortaya çıktı
Narin Güran'ın amcası Salim Güran'ın mahkemedeki ifadesi ortaya çıktı
“Peki, kim veya kimler öldürdü, amcası mı öldürdü?” sorusuna da “Ben kimin öldürdüğünü bilmiyorum. Ama amcası bana ölen kızın ağabeyi Arif’in kızı olduğunu ve kendisinin öldürdüğünü söyleyip, benim de bu cesedi ortadan kaldırmam gerektiğini, aksi taktirde beni ve ailemi öldüreceği şeklinde tehdit etti. Amca Salim’in baskısıyla bu işe bulaştım. Zaten hangi gün olsa bu işin açığa çıkacağını tahmin ediyordum. Cesedin bulunduğu sabah askerler derede cesedi bulunca ben daha çok tedirgin olup korkmaya başladım ve beni gözaltına almaya gelen jandarma görevlilerine bildiğim her şeyi samimi biçimde anlatmaya karar verdim, çok pişmanım” dedi.
Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos 2024 tarihinde kaybolan ve cansız bedeni bugün bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne ilişkin soruşturma derinleşiyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu soruşturmada, gözaltına alınan şüphelilerin ifadeleri ve itirafları, soruşturmanın seyrini değiştirdi. Narin’in öldürülmesine ilişkin çapraz sorgular devam ederken, bir şüpheli suçunu itiraf etti ve adliyeye sevk edildi.
İşte soruşturmada son gelişmeler:
EK GÖZALTI SÜRESİ KARARI ALINDI
Narin Güran’ın kaybolmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 şüpheli, emniyetteki sorgularına devam ediyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, zanlıların çapraz sorgularını derinleştirirken, 24 şüpheli hakkında ek gözaltı süresi kararı alındı. Savcılık tarafından alınan bu karar, soruşturmanın daha detaylı bir şekilde yürütülmesini sağlamak için alındı.
ÇAPRAZ SORGUDA İTİRAF GELDİ
Soruşturmanın en önemli adımlarından biri, şüphelilerin çapraz sorguya alınması oldu. Sorgu sırasında N.B. isimli şüphelinin suçunu itiraf etmesiyle birlikte olayın ayrıntıları gün yüzüne çıktı. Güvenlik kameralarının incelenmesi sonucunda N.B.’nin aracı, Narin’in kaybolmasından kısa bir süre sonra olay yerinde görülmüş ve aracın yaklaşık 50 dakika boyunca cesedin bırakıldığı bölgeye yakın bir yerde kaldığı tespit edilmişti. Bu bilgiler doğrultusunda, çapraz sorguda suçunu itiraf eden N.B. adliyeye sevk edildi.
NARİN’İN CESEDİNİ SAKLAMAK İÇİN PARA TEKLİF EDİLMİŞ
N.B.'nin ifadesi, olayın vahametini gözler önüne serdi. Sıva ustası olduğu öğrenilen N.B., Narin Güran’ın cesedini saklaması karşılığında 200 bin lira para teklifi aldığını itiraf etti. İfadesinde, Narin’in amcası olduğu belirtilen Salim Güran’ın, battaniyeye sarılı cesedi kendisine vererek cesedi yok etmesini istediğini ve karşılığında para teklif ettiğini açıkladı. N.B., cesedi bir çuvala koyarak Eğertutmaz Deresi’ne götürdüğünü ve burada bulduğu bir su alanına çuvalı bıraktığını belirtti.
Şüpheli, cesedin fark edilmemesi için üzerine taş koyduğunu ve bu şekilde cesedi saklamaya çalıştığını itiraf etti. Bu itiraf, olayın derinleşmesini sağladı ve yetkililer soruşturmayı genişletti.
DERE KENARINDA KEŞİF YAPILDI
N.B.’nin itirafının ardından, jandarma eşliğinde olay yerine götürüldü ve dere kenarında keşif yapıldı. Eğertutmaz Deresi’nin kenarında yapılan bu keşif, N.B.’nin ifadelerinin doğruluğunu teyit etmek amacıyla gerçekleştirildi. Jandarma ekipleri, N.B.’nin yönlendirmesiyle cesedin saklandığı noktada detaylı incelemelerde bulundu. Bu keşif, soruşturmanın kritik aşamalarından biri olarak değerlendirildi.
WHATSAPP KONUŞMALARI İSTENDİ AMA OLUMSUZ YANIT ALINDI
Soruşturma kapsamında jandarma ekipleri, Narin Güran’ın amcası Salim Güran ile N.B. arasında geçen Whatsapp konuşmalarını geri getirebilmek için Meta şirketine başvurdu. Ancak, Meta şirketi silinen bu konuşmaları geri getirme taleplerine olumsuz yanıt verdi. Silinen mesajlar önemli bir delil olarak değerlendirilse de, bu verilerin geri getirilmesinin mümkün olmadığı bildirildi.
Gözaltındaki şüphelilerin sorguları hala devam ederken, soruşturma kapsamında önemli delillerin toplanması ve olayın aydınlatılması için güvenlik güçleri titiz bir çalışma yürütüyor.
24 ŞÜPHELİNİN GÖZALTI SÜRESİ UZATILDI
Başsavcılık, Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı derinleştirirken, 24 şüpheli hakkında ek gözaltı süresi kararı aldı. Bu karar, şüphelilerin sorgularının tamamlanabilmesi ve olayla ilgili daha fazla bilgi edinilebilmesi için alındı. Şüphelilerin gözaltı süresinin bir gün daha uzatıldığı belirtilirken, soruşturmanın bu sürede yeni gelişmelere sahne olabileceği kaydedildi.
8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesi, Diyarbakır’da büyük bir üzüntü yaratırken, cinayetin aydınlatılması için geniş çaplı bir soruşturma yürütülüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 şüpheli ile ilgili önemli gelişmeler yaşanırken, N.B. isimli şüphelinin suçunu itiraf etmesi, soruşturmanın seyrini değiştirdi. Narin Güran’ın amcası olduğu belirtilen Salim Güran’ın, cesedi saklaması için N.B.’ye 200 bin lira teklif etmesi olayın detaylarına ışık tuttu.
1 numaralı katil zanlısı o! Açık açık ‘Narin’in babası sen misin’ diye soruldu! amcanın ifadesi AŞAĞIDA
21 Ağustos'ta Diyarbakır'da kaybolan Narin Güran'ın cansız bedeni arama çalışmalarının 19. gününde dere yatağında çuvala konulmuş şekilde bulundu. A Haber canlı yayınına katılan ve küçük kızın erişkin bir erkeğin cinsel istismarına maruz kaldığı sırada hayatını kaybetmiş olabileceğini ifade eden Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Tümer, "Çocuk ve kadın ölümlerinde ilk aklımıza gelen hadise bu bir cin'sel eylem sonucunda oluşmuş bir ölümdürü kafamızdan çıkartmak isteriz." dedi.
Açıklamanın Videosu: https://www.takvim.com.tr/video/haber-videolari/narin-guranin-olumunde-kan-donduran-cinsel-istismar-iddiasi
DİDEM ARSLAN YILMAZ CİNAYETİN NEDENİNİ AÇIKLADI
Olayla ilgili yeni gelişmeler de yaşanıyor. Sunucu Didem Arslan Yılmaz cinayetin nedenini açıkladı.
Arslan'ın açıklamasından satır başları:
"Anne çocuğunun bir yere götürüldüğünü biliyordu, çocuğun sağ salim kendisine verileceğini düşünüyordu. Çocuk gelmedikçe annenin ümidi azaldı.
Bu ifadeye göre yüzde 99 diyorum. Anne ile amca arasında haber kaynağıma göre bir ilişki var. Çocuk eve girdiğine anne ve amcasını uygunsuz bir vaziyette görüyor. "
Canlı yayında itirafçının ifadesini okuyan Arslan, Narin'in öldürülme nedenini açıkladı.
"NARİN ANNE VE AMCASINI UYGUNSUZ ŞEKİLDE GÖRDÜ"
"Benim haber kaynağımdan aldığım bilgiye göre yüzde 99 oranında böyle oldu" diyerek açıklamalarda bulunan Arslan, şunları söyledi:
Anne ile amca arasında haber kaynağıma göre bir ilişki var. Çocuk eve girdiğinde amcası ve annesini uygunsuz şekilde görüyor...
Cinayetin nedeni, çocuk amcası ve annesi arasındaki ilişkiye şahit olduğu için öldürüldü iddiaya göre. Yazıklar olsun..
Şu da konuşuluyor, aslında önceden amcayla anne arasında yakınlaşma var ancak anneyi amcayla değil de, Narin'in babasıyla evlendiriyorlar ancak ilişkileri devam ediyor. Allah'ım sen kahreyle bunları.
Narin Soruşturmasında itirafçı olan şahsın ifadesi:
Kayıp Narin'in 19 gün sonra cansız bedeninin bulunması soruşturmayı daha da hızlandırırken itirafçının sözleri ise olayın gri taraflarını aydınlatmaya başladı. Bir itirafçı cesedi tutuklu amca Salim Güran'dan aldığını ve kendi aracıyla gömmeye götürdüğünü söyledi. Aynı itirafçı Narin'in cansız bedenini dere yatağına bıraktıktan sonra da eve dönüp namaz kıldığını ve aramalara katıldığını söyledi. Öte yandan jandarma itirafçı ile birlikte köyde keşif yaptı.
"Muhtarın eviyle çok yakın oturuyorduk. Muhtarın (Narin'in Amcası) yoldan geldiğini gördüm. Sular sık sık kesilirdi onunla ilgili bir şey söyleyecek sandım. Muhtar aracından indi benim yanıma geldi.
Daha sonra arabasına gittik ve ön koltuğunda bulunan battaniye içinde bir şeyi göstererek bunu yok edeceksin dedi.
İçinde bir insan olduğunu gördüm ve şaşırdım. Salim Gülhan (Muhtar) bana hitaben aileni iyi düşün sana 200 bin liradan fazla para veririm dedi.
Bu süreçte de etrafımızda kimse yoktu. Sonra bana aracında torba var mı? Dedi. Ben de aracın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salime verdim.
Battaniye sarılı çocuğu alıp çuvalın içerisinde birlikte koyduk. Bu esnada çocuğun üzerinde siyah şort vardı. Vücudunda da kızarıklıklar vardı.
Daha sonra çuvalın ağzına orada bağlamadan Aracımın arka koltuğuna ayak paspasının olduğu yere koydum. Dereye doğru götür diyerek bana eliyle oraya işaret etti. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkiine doğru gittim.
Yolda giderken pişmanlık duydum. Ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm derenin yanındaki yoldan aşağı inerek uygun bir yere baktım aracımı derenin kenarında durdurdum.
Çuvalı aracımdan alarak elime aldım. Çocuğun tüm vücudu Çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum. Çünkü çok telaşlıydım.
Biraz su olan alan vardı. Bu alana çuvalı bıraktım. Çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilo civarındaydı.
Yanında da birer taş vardı üzerine çalı koymadım. Çünkü üzeri kapanmıştı zaten.
Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim aynı yoldan çıktım. Oradan ayrıldım." (İbrahim Haskoloğlu)
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra derede cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın (8) ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 şüpheliden Nevzat B.’nin ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde Salim Güran’ın Narin’in cesedini saklaması için kendisine verdiğini anlatan Nevzat B., “Salim Güran battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi. ‘İyi düşün, sana 200 bin lira veririm’ dedi. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk. Muhtar Salim Güran ile birlikte ayrılmadan önce ‘Göl’ diye tabir ettiğimiz, Eğertutmaz Deresi’ni işaret etti ve ‘Oraya götür’ dedi. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Bu alana çuvalı bıraktım ki, çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum” dedi. Salim Güran’ın yeğeni Narin’i neden öldürdüğünü bilmediğini belirten Nevzat B., “Sosyal medyada babası Arif Güran’a ‘Sana öyle bir acı yaşatacağım ki, asla unutamayacaksın’ demiş. Köyde bu şekilde konuşuluyordu” ifadelerini kullandı.
BUNU YOK EDECEKSİN"
“21 Ağustos’ta saat 6 buçuk sıralarında, Bağlar ilçesi Çarıklı Mahallesi’nde yeni bir ev yaptırıyordum, bu evin elektrik tesisatı için gitmiştim. Sonra evimin olduğu Tavşantepe Mahallesi’ne geldim, evimde yemek yedim ve namaz kıldım. Ben saatini tam olarak hatırlamıyorum fakat öğlen saatlerini geçmişti, evimizin şebeke sularının kesik olduğundan dolayı köyümüzün muhtarı Salim Güran'ı aradım, ‘içme suyumuz akmıyor’ dedim.
Yaklaşık olarak bir dakika kadar konuşmuşuzdur. Konuşma esnasında Salim Güran bana ‘Ben arıza için yetkilileri ararım’ dedi. Daha sonra aramızda bir konuşma olmadı. Benim evim ve Muhtar Salim Güran'ın evi yaklaşık 80-100 metre mesafe vardır. Ben evden kendi aracım olan 23 AN 630 plaka sayılı aracım ile çıktım, sonra arkamdan Renault marka beyaz renkli ve 47 plaka ile başlayan bir araçla Salim Güran'ın geldiğini gördüm. Mezarlıktan, Tavşantepe Mahallesi’ne doğru çıkan parke döşeli köyün iç yolunda, Salim Güran bana korna ve selektör yaptı, ben de bana içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim. Salim Güran aracından inerek benim aracıma doğru geldi, ben de araçtan indim ve Salim Güran bana eliyle göstermek suretiyle 47 plakalı aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi. Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette ve hareketsiz vaziyette yatan bir insanın olduğunu gördüm” diye konuştu.
"YOLDA PİŞMANLIK DUYDUM"
Salim Güran’ın, yeğeni Narin’in cesedini yok etmek için 200 bin lira teklif ettiğini belirten Nevzat B., “İnsan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim, bu esnada Salim Güran bana hitaben ‘İyi düşün, sana 200 bin lira veririm’ dedi. Bu esnada etrafımızda kimse yoktu. Bana ‘Aracında torba var mı?’ dedi. Ben de aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim Güran'a verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk, bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı. Üzerinde asılı bir küçük çanta vardı, çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı. Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalın ağzını orada bağlamadan benim aracım olan 23 AN 630 plakalı kırmızı renkli şahin model aracımın arka koltuğun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum ve aracıma bindim, aracımın yönü mezarlık tarafıydı.
Muhtar Salim Güran ile birlikte ayrılmadan önce ‘Göl’ diye tabir ettiğimiz, Eğertutmaz Deresi’ni işaret etti ve ‘Oraya götür’ dedi. Ayrılırken Salim Güran’ın ne yaptığına bakmadım. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek, villalar mevkisine doğru gittim. Yolda giderken ben pişmanlık duydum, ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm. Derenin yanındaki stabilize yolan aşağı doğru inerek uygun bir yer baktım, aracımı derenin kenarında durdurdum. Çuvalı aracımdan alarak elime almıştım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı.
Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum, çünkü çok telaşlıydım. Narin Güran’ın 8 Eylül’de bulunduğu yere inerek çevrede ip aradım. İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantasının ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Bu alana çuvalı bıraktım ki, çuval birisi tarafından bulunur, diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Büyüklüğü 15-20 kilogram civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım. Çünkü üzeri kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızımın evine gittim” dedi.
"NAMAZ KILIP YEMEK YEMEDEN ARAMA ÇALIŞMALARINA KATILDIM"
Salim Güran’ın jandarma ekipleri ile birlikte arama çalışmalarına da katıldığını söyleyen Nevzat B., “Saat 19.00 sıralarıydı, köyde insan hareketliliği vardı. Kendi annem ve eşim de Narin Güran’ı arıyorlarmış, bana söylediler. Ben de yukarıda anlattığım olay ile ilgili hiçbir şey söylemedim. Evin içine girdiğimde namaz kılıp yemek yemeden Narin Güran’ı arama faaliyetine katıldım. Jandarmalar köye 21.00-22.00 sıralarında geldi. Köyde arama faaliyeti yaptık.O gün Narin Güran’ı aramaya 22.30’a kadar devam ettim, eve gelip 1 saat sonra uyudum. 22 Ağustos’ta sabah 05.00 sıralarında uyandım, eşim bana gece 03.00’e kadar arama faaliyetlerinin sürdüğünü söyledi. Sabah 07.00-08.00 sıralarında Muhtar Salim Güran jandarma ekipleri ile hiçbir şey olmamış gibi arama çalışması yapıyordu. Hatta kanalın çevresinde arama yaptığımız esnada Salim Güran’ın kanalın içine girerek arama yaptığını gördüm. Salim Güran jandarma ile birlikte her gün yapmacıktan göstermelik olarak arama yapıyordu. Daha sonra jandarma ekiplerine teslim olmak aklıma gelmedi, çünkü ben öldürmedim. Ama jandarmanın beni yakalayacağını biliyordum. Korktuğum için itiraf edemedim. Beni ifadeye çağırdıklarında, Muhtar Salim Güran’ın bırakılacağı söylentisi vardı” dedi.
‘KENDİ ÖLDÜRMEMİŞ OLSAYDI, BANA ‘ORTADAN KALDIR’ DEMEZDİ’
İfadesinde Narin’i, amcası Salim Güran’ın öldürdüğünü düşündüğünü belirten Nevzat B., “Evimde otururken kapı çaldı, jandarma personeli geldi. Narin Güran ve Salim Güran hakkında bilgime başvurdular. Er ya da geç bu olayın ortaya çıkacağını biliyordum. Narin’in cesedi dere yatağından çıkarıldıktan sonra tedirgin olmaya başlamıştım. Jandarma da evime gelince ben de itiraf ettim. Salim Güran güçlüdür, adamları var. Onunla sorun yaşarsam beni suçlu görürler. Salim Güran kendi öldürmemiş olsaydı, bu cesedi bana getirip ‘Ortadan kaldır’ demezdi. Neden öldürmüş olabileceğini bilmiyorum. Sosyal medyada babası Arif Güran’a ‘Sana öyle bir acı yaşatacağım ki, asla unutamayacaksın’ demiş. Köyde bu şekilde konuşuluyordu. Çarıklı’da da böyle konuşuluyordu. Yaptığım işten pişmanım” diye konuştu.
SALİM GÜRAN'IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Olayda tek tutuklu olarak amca Salim Güran bulunuyor. Narin’in amcası muhtar Salim Güran’ın ifadesi de ortaya çıktı. Amca, Narin ile ilgili sorulara verdiği cevaplar dikkat çekti. İşte Salim Güran'a yöneltilen sorular ve yanıtları...
Narin’in amcası muhtar Salim Güran’ın ifadesinden;
Narin Güran'ın babası olma olasılığınız var mı?
Yoktur. Yok öyle bir şey
Narin Güran'a kim neden zarar verdi?
Ne bileyim ben kim zarar vermiş
Narin Güran'ı siz mi öldürdünüz?
Yok öyle bir şey ben öldürmedim
40 YILLIK DOSTLUĞUM VAR"
Ensarioğlu katıldığı canlı yayındaki açıklamasında "Aileyle benim 40 yıllık dostluğum var. Tabii, soruşturma da gizlilik var. Ayrıca son aşamaya gelindi. Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var." dedi.
Ensarioğlu'nun açıklamasından satır başları:
"BÖYLE BİR ŞEYİ İFADE ETMEMİZ DOĞRU DEĞİL"
Soru: Bu soruşturmaya ilişkin neler söylemek istersiniz Efendim?
"Tabii, soruşturma da gizlilik var. Ayrıca son aşamaya gelindi. Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü ailede, yani bizim dostlarımız, konu çok hassas bir düzeyde olduğu için onları çok fazla üzecek bir şey söylemek istemiyoruz. Ancak maalesef, minik Narin’in cansız bedenine ulaştıktan sonra onun üzerinden daha somut ve çok hızlı bir şekilde faillere ulaşmak üzereyiz. İnşallah birkaç gün içinde tüm yönleriyle sonuçlanır. Diyarbakır Başsavcılığı ve ilgili birimlerin tümü çok hassas ve hızlı bir soruşturma yürütüyorlar. Adli tıp şu anda en önemli delillere ulaşacak olan ve bu işi somut bir şekilde sonuçlandıracak olan adli tıpta da çalışmalar çok titizlikle ve hızlı bir şekilde yürütülüyor. Hepimiz bu konuyla ilgileniyoruz, yani Diyarbakır’daki valimiz başta olmak üzere, jandarma, emniyet ve ilgili farklı birimler tümü konunun üzerinde. Çünkü Türkiye’nin gündeminde hepimizi derinden yaralayan bir mesele. Çok hızlı bir şekilde inşallah sonuçlanacak.
Dediğim gibi, hem soruşturmanın gizliliği açısından hem de konunun hassasiyeti açısından, bir taraftan aile büyük bir acı yaşarken aile bireyleri ile ilgili yapılan tutuklamalar ve yeni gözaltılar var. Aile bireylerine ait yeni gözaltılar var. Hani bu kadar büyük acıyı yaşayan bir ailenin aile bireylerine ilişkin şüpheler ve gözaltılar var. Yani onları daha fazla yaralayacak somut bir delile oturtmadan ve ilgili birimler tarafından açıklanmadan böyle bir şeyi ifade etmemiz doğru değil."
AİLE KARARIYLA OLACAK ŞEYLER DEĞİL BUNLAR"
Soru: Peki, Sayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yapmış olduğu paylaşımda Sayın Ali Yerlikaya’nın yapmış olduğu paylaşımda, aslında minik Narin’e Allah’tan rahmet dileğini okuduk hep ama beraberinde aileye ilişkin herhangi bir mesaj paylaşmadı. Sayın bakanlar da o zaman gözümüzü bu noktada biraz ailenin içine mi çevirmek lazım? Örnek veriyorum, ailenin anne ve baba var mı? Ya da minik Narin görmemesi gereken bir şeye mi tanıklık etti sizce?
Bunların hepsi değerlendiriliyor. Tabii aile bir kişiden ibaret değil, yani ailede şüpheli durumda olan veya yarın öbür gün netleşirse belki suçlu durumda olan bir iki kişi varsa bile, bütün aileyi aynı gözle bakmak, aynı şekilde düşünmek doğru değil. Büyük bir aile ama varsa bir suç, herkes suçlu değil. Yani bu böyle. Kızımızın vahşice katledilmesini böyle aile kararıyla olacak şeyler değil bunlar. Muhakkak böyle bir şey yoktur ortada. Ancak dediğim gibi, kendisinin cenazesine ulaşıldıktan sonra onun üzerindeki bütün adli tıbbın ilgili birimlerin yaptığı incelemede sonuca ve faile ulaşmak çok daha hızlı ve kesin kanıtlarla olacak. Bunun için belki bir iki gün sabretmek iyi olacak çünkü çok fazla bilen bilmeyen herkes yorum yapıyor. Haklı da olsa, yani hem soruşturmanın sürecine zarar verebiliriz hem de az bir ihtimal olsa suçsuz birilerine çok ağır ithamlarda da bulunabiliriz. Bunları uzmanlarına bıraksak ve bunları şu an bu işi yürüten ekiplere bıraksak ve onların açıklayacağı resmi şeylerle olayı değerlendirsin olacak inşallah.
"AİLEYLE BENİM 40 YILLIK DOSTLUĞUM VAR"
Soru: Ben şunu sormak istiyorum; 21 gözaltı olduğunu öğrendik Sayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un az önce yapmış olduğu sosyal medya üzerinden açıklamada.Şu anki gözaltına alınma talimatı verilen kişiler için şüpheli sıfatıyla gözaltı talimatı verilen kişiler için o da böyle bir ifade kullandı. Siz bu noktada aileye yakınlığını hangi derecede çok uzun yıllardır aynı bölgede milletvekili ve siyaset yapıyorsunuz siz de Sayın Ensarioğlu. Onun için sormak istedim, nasıl bir aile?
Yani bu aile bireyleri veya 21 kişi bu işte organize bir şekilde suçludur veya bunlar içindedirler anlamında değil. Bunlar haberi olacak veya çapraz sorgulamada farklı şeylere ulaşmak için bir sürü adam alırsınız, hepsinin sorgusunu yaparsınız. O çapraz sorguda sonuca ulaşırsınız. Dolayısıyla daha önce bilgi hiçbir şeyi göz ardı etmemek lazım, gözden kaçırmamak lazım. Çünkü bütün Türkiye’nin gözü bugün burada bu meselede. O yüzden, hani hiçbir şeyi gözden kaçırmamak adına bu kadar yoğun gözaltı var.
Aile, yani aileyle benim 40 yıllık dostluğum var. Ailenin tüm bireylerini hemen hemen tanırız. Gençler hariç, yakın dostluğumuz var. Ben geçmişte aileye dair de böyle çok spekülasyonlar var sosyal medyada. Evet, yani kimi siyasi görüşü üzerinden meseleyi ele almak istemiş ki bu çok çirkin bir şey. Yani Hizbullahçı olduğunu söyleyen sosyal medyada bu yönde suçlama yapan siyasiler var. Yani bu meseleleri siyaseti bu işlere bulaştırmamak lazım. Yani bu çok farklı bir şey. Siyasetin bu işe ne ilgisi olabilir? Yani böyle bir şey var mı veya bunun üzerinden bir siyasi partiyi, bir siyasi kesimi karalamak veya birinin rant elde etmesi, bunlar çok çok çirkin şeyler. Canımız yanıyor, gencecik bir kızımız gitmiş. Yani çok, bütün Türkiye’nin üzüldüğü ve takip ettiği bir mesele.
Aile, Refah Partisi geleneğinden gelen geçmişte ben Doğru Yol Partisi İl Başkanlığı yaptığım dönemde, benim yönetimimde yer alan amcaları var, büyük amcaları var. Veyahut da farklı, İyi Parti’de, farklı partilerde yer almış AK Parti’de yer almış olanlar da var. Şu anda AK Parti İlçe yönetimimize olan bir yeğenleri de var. Yani öyle merkez saha yakın bir aile, aşırı uçlarda olmayan bir aile. Ama hani bunu ifade etmek de çok ayıp bir şey. Yani bu işin siyasetle veyahut da siyasi aidiyetleri ile bir ilgisi yok ki. Bu tamamen vicdani, insani bir mesele. Böyle hepimizin kendi çocuğumuzun yerine koyduğumuz ve üzüldüğümüz günlerdir hepimiz. Bununla ilgili çaba sarf ederken merakla sonucunu beklediğimiz bir meselenin üzerinden siyasi tartışma yürütmek ayıptır.
"İLK GÜNDEN BERİ KATLEDİLMİŞ DURUYOR"
Soru: Peki, şimdi özellikle şunu da son olarak sormak istiyorum. Sayın Murat Zorluoğlu’nun Diyarbakır valisinin de öğle saatlerinde çok önemli açıklamaları oldu. Narin’in bir çuval içerisinde dere yatağında bulunduğunu aktardı ve o bölgede çok sayıda hem jandarmaya hem de Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı 2000’e aşkın personelle aramaların incelemelerin hep yapıldığını aktardık. Biz de gördük de. Aynı zamanda siz bu son alınan haberi nasıl değerlendiriyorsunuz? Son sorum olsun bu ve bir de buradan kamuoyuna nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Herkesin de müşahade ettiği gibi, devletin bütün birimleri ilk andan bugüne kadar hiçbir zafiyete, hiçbir boşluk bırakmadan meselenin üzerinde ciddiyetle duruyor. Hepimiz takip ediyoruz, basın tamamen bütün basın takip ediyor, kamuoyu merak ediyor. Kamuoyu çok bu konuda ciddi bir şekilde vicdani rahatsızlığı var. O yüzden herkes hassas bir şekilde üzerinde duruyor ilk günden beri. İlgili birimlerin 2000’e yakın personeli sahada. Şimdi buldukları yeri 56 defa kontrol ettikleri bir yer aslında. Hani suyun dibinde üzerine taş bırakarak, çalı çırpı ve yeşillikle çok iyi kamufle edilmiş. Aslında ama hani cesette yani yeni olmuş bir şey değil. Demek ki anlaşılıyor ki ilk günden beri aslında katledilmiş gibi duruyor. Bakalım, yani biraz daha bence sadece yetkilileri dinlemek lazım, yetkilileri izlemek lazım ve onların ağzından çıkacak şeye itibar etmek lazım. Uzun sürmeyecek artık bu saatten sonra. Bunu herkes bilsin, bir iki gün içinde inşallah bütün sonuçlara ulaşacağız.
Soru: Peki, siz cenazeye katılabilecek misiniz? Yakınlarda mısınız?
Ben Diyarbakır'dayım günlerdir buradayım.
Diyarbakır'da kayıp Narin'in günler sonra cansız bedenine ulaşıldı. Haber tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Canlı yayında Narin'in haberini veren muhabir gözyaşlarına boğuldu. Dün bir şey gördüğünü ama söylemeyeceğini ifade eden muhabir "Soruşturmaya çok büyük zarar verir"
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran’ın (8), arama çalışmalarının 19’uncu gününde köye yaklaşık 2 kilometre mesafede Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulundu. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, basın açıklaması yaptı. Zorluoğlu, Narin'in bulunduğu ana ilişkin şunları söyledi: Bilindiği üzere ilimiz Bağlar ilçesi Tavşantepe mahallesinde ailesiyle birlikte ikamet eden 8 yaşındaki Narin Güran kızımız 21 Ağustos'tan bu yana kayıp olarak aranmaktaydı. Kayıp haberinin alınmasından itibaren İl Jandarma Komutanlığımızın koordinasyonunda başta Jandarma, AFAD ve Emniyet uzman personelimiz olmak üzere çok sayıda kamu görevlisi marifetiyle ve büyük bir gayretle arama faaliyetleri bugüne kadar titizlikle devam etmiştir. Diğer taraftan da konunun adli boyutu ile ilgili çalışma Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinasyonunda yürütülmüştür. 8 Eylül 2024 pazar günü Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı koordinasyonunda mahallenin yakınından geçenEğertutmaz Deresİ'nde yapılan aramada kayıp çocuk Narin Güran en son görüldüğünde üzerinde bulunan şahsi kıyafetleri ile birlikte dere kenarında çuval içerisinde üzeri taşla gizlenmiş vaziyette sabah saat 08:45 sıralarında maalesef ölü olarak bulunmuştur. İlk bulgulara göre kayıp Narin Güran'ın öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konulup dere kenarına getirildiği burada çuvallar birlikte derenin kenarında suyun içerisine yerleştirildiği üzerinin ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerak kapatıldığı anlaşılmıştır. Daha önce aranılan tüm bölgelerin yeniden aranması çalışmamız kapsamında Eğertutmaz Deresi'nin bu bölgesi yeniden aranmış ve uzman Jandarma JAK ve JÖH ekiplerimizce kayıp kızımızın cenazesine, cesedine ulaşılmıştır. Kızımıza Allah'tan rahmet diliyoruz başımız sağ olsun Zorluoğlu, yeni gözaltılar olup olmayacağı sorusunu şöyle yanıtladı: "Konu ile ilgili gizlilik kararı var. Soru almayacağım. Gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır" Günlerdir bulunamama nedeni buymuş. Köye çok yakın bir alanda cansız bedenin bulunması, sadece aileyi değil köylüleri de şüpheli konuma getirdi. Küçük bir köyde bir anda ortadan kaybolan Narin'in nasıl kimse tarafından görülmediği akıllarda soru işaretleri bırakıyordu. Aile içi hesaplaşma, ya da bir istismarın kurbanı olduğu yönünde iddialar kuvvetli Cansız bedenin köyün yakınında bulunması, aile içi infaz gibi şüpheleri artırdı. Bölgeden yayın yapan ve olayı ilk günden bu yana takip eden Halk TV muhabiri Ferit Demir, canlı yayında çarpıcı ifadeler kullandı. Gazeteci Ferit Demir şunları söyledi: "Narin'in bazı akrabaları bu olayı biliyorlardı. Ama sustular. Sadece Narin'i alıp götüren değil, köylüler biliyordu.. Küçücük köy, görmeme imkanları yok"
"TÜM ŞÜPHELER AİLEYE ÇEVRİLDİ"
Narin ile gelişmenin ardından canlı yayına bağlanan gazeteci Emrullah Erdinç'in ifadeleri de iddiaları kuvvetlendirdi. Erdinç "Narin'in ailesi güçlü bir aileydi. Bu yüzden köydeki hiçbir aile de konuşamıyordu. Hatta tutuklanan amcayı aile üyeleri cezaevinde ziyaret ediyordu. Bu cinayetin içinden aileye mensup kişiler çıkacaktır. Tüm şüpheler aileye çevrildi. Amcanın daha önce şüpheli ifadeleri vardı. Arabada da DNA örneklerinin olması üzerine öncelikli şüpheli konumunda olan amca var. Amca mı öldürdü, cinayeti mi biliyordu bunların bütün hepsi soruşturmayla ortaya çıkacaktır. İlk şüpheliler arasında amca var büyük ihtimalle" dedi.
AİLEYLE İLGİLİ ŞÜPHELER VAR
Bilindiği üzere; Narin'in kaybolmasından sonra bölgede çalışma yapan ekipler bilgi alma konusunda çok zorlandı. Köylüler ekiplere neredeyse hiç yardımcı olmadı. Narin'in bulunması için yapılan çalışmalara, aile de yanaşmadı. Cansız bedenin bulunduğu derenin kenarında daha önce kırmızı terlikler bulunmuştu. Narin'in ailesi bu terliklerin Narin'e ait olmadığını söylemişti.
BAKAN TUNÇ: SORUMLULAR HESAP VERECEK
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından Narin Güran'ın 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılmasına ilişkin açıklama yaptı. Tunç mesajında, "Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin Güran evladımızdan gelen acı haber hepimizi derinden üzdü. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayın ilk anından itibaren başlatılan soruşturma çok yönlü ve titizlikle sürdürülmektedir. Narin kızımızın ölümünden sorumlu olan ya da olanlar, adalet önünde hesap verecektir" dedi
"BÖLGEYE DÜN GECE ATILMIŞ OLMA İHTİMALİ ÜZERİNDE DURULUYOR"
İHA'nın geçtiği habere göre, daha önce defalarca aramaların yapıldığı yerde çuval içinde ölü olarak bulunan Narin'in dün gece bölgeye atıldığı ihtimali üzerinde duruluyor. Narin Güran, 21 Ağustos'tan bu yana aranıyordu. Diyarbakır'da kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın, soruşturma kapsamında gözaltına alınan amcası 2 Eylül'de tutuklanmıştı. Mahkeme tutuklamaya gerekçe olarak, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve kasten öldürme suçlamalarını göstermişti.
CİNAYETİ BİLEN BİRİ VAR
Narin Güran'ın cesedinin çuval içerisinde bulunması ve gelen ısrarlı ihbarlar akıllarda bazı soru işaretlerine neden oldu. İhbarı yapan kişinin tam konum vermesi, köyde yaşayan birilerinin cinayeti bildiği yönündeki iddiaları artırdı. Cansız bedenin çuval içerisinde bulunması, cinayetin başka bir yerde işlendiğini gösteriyor. Daha önce 3 kez aranan yerde bulunması ise akıllara şu iddiayı getirdi: Arama ekiplerinin çemberi daraltmasıyla panikleyen şüpheliler, cansız bedeni apar topar köye yakın bir dereye mi bıraktı? Diyarbakır'da, evlerinin yakınındaki dere yatağında cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cinayetine ilişkin 21 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişiler arasında annesi Yüksel Güran, baba Arif Güran ile 2 ağabeyi ve amcaları da yer aldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturma için bir başsavcıvekili 3 savcının görevlendirildiğini kaydetti.
OTOPSİ BAŞLADI
Saymaz, otopsi işlemlerinin de başladığı şu sözlerle duyurdu: Narin’in otopsisi birazdan başlayacak. Otopsi sonrası vaziyet biraz daha açıklık kazanır. Ne zaman ve ne şekilde öldürüldüğünü ancak o zaman öğrenebileceğiz.
NEREDEYSE TÜM AİLE GÖZALTINDA
Halk TV Muhabiri Ferit Demir, gözaltına alınanların anne, baba, amcalar, kardeşler, kuzenler ve çok sayıda akrabanın yer aldığını bildirdi. Gülşah Ekinci ile Gündem Özel'e bağlanan Demir şöyle konuştu: "Baba Arif Güran, anne Yüksel Güran, tutuklu olan hakkında tekrar gözaltı kararı verilen Salim Güran, köyde yaşayan üç amca, çok sayıda kuzen, Salim Güran'ın eşi ve çocukları hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınan bu şahıslarla alakalı tüm dijital materyallere el konuldu. Ayrıca gözaltı sayısı da artacak. Soruşturma ikinci aşamaya geçti. Kriminal ve olay yeri delillerle kimler tarafından Narin'in katledildiği ortaya çıkacak. Narin'in neden katlediğini Türkiye öğrenecek. Adli Tıp'ın Ön Raporu hızlı çıkacaktır. 1-2 gün içinde. Ancak geniş rapor sonra çıkacak." BAKAN TUNÇ'TAN AÇIKLAMA Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gözaltılar ile ilgili şu açıklamayı yaptı: Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran evladımızın ölümünden sorumlu olanlarla ilgili soruşturma çok yönlü olarak devam etmektedir. Hepimizi derinden üzen acı olayın açıklığa kavuşması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 1 Cumhuriyet başsavcıvekili ile 3 Cumhuriyet savcısı daha görevlendirilmiştir. Narin kızımızla ilgili otopsi işlemi devam etmektedir.
Diyarbakır'da 8 Yaşındaki Narin Güran'ın Cinayeti: Aile Bildi Mi? Yeni İddialar Gündemde
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın kaybolmasıyla başlayan arama çalışmaları, günler sonra küçük kızın cansız bedeninin bulunmasıyla sonuçlandı. Cinayetin ardından ortaya çıkan detaylar, olayın çok daha karanlık bir boyut taşıdığına işaret ediyor. İddialara göre aile, Narin'in başına gelenleri biliyor ancak sustu. İşte Diyarbakır'da yaşanan korkunç cinayete dair tüm detaylar…
NARİN GÜLÜNÜN KAYBOLMASI VE CİNAYETİN ARDINDAN BULUNAN CESET
8 yaşındaki Narin Güran, kaybolmasının ardından günlerce aranmış, yapılan tüm arama çalışmalarına rağmen bulunamamıştı. Ancak köye 1 kilometre mesafede, Eyertutmaz deresi yatağındaki ağaçların altına açılan bir oyukta çuval içerisine konmuş ve üzeri taşlarla örtülmüş şekilde cesedi bulundu. Narin'in cansız bedeni taşlarla gizlenmiş ve doğal bir görünüm kazandırılarak saklanmıştı. Bu durum, olayın planlı bir cinayet olduğuna dair şüpheleri artırdı.
Diyarbakır Valisi Zorluoğlu, küçük kızın öldürüldükten sonra bir çuvala konulduğunu ve dere kenarına taşınarak üzerine taşlarla örtüldüğünü belirtti. İlk incelemelere göre, Narin’in ölüm şekli suistimallerle dolu bir senaryoya işaret ediyor.
AMCA SALİM GÜRAN TUTUKLANDI
Narin’i arama çalışmalarının 11. gününde gözaltına alınan Tavşantepe muhtarı ve Narin'in amcası Salim Güran, kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlamalarıyla tutuklandı. Yapılan DNA testleri sonucunda, amcanın aracında bulunan kan örnekleri Narin’e ait olduğu tespit edilince cinayetin üzerindeki sır perdesi aralanmaya başladı. Salim Güran’ın tutuklanmasıyla olayın iç yüzü daha da karanlık bir hal aldı.
AĞABEY GÖZALTINA ALINIP SERBEST BIRAKILDI
Narin Güran’ın kaybolmasıyla ilgili soruşturma kapsamında ilk gözaltına alınan kişi ise 18 yaşındaki ağabeyiydi. Ağabeyin kolunda tespit edilen ısırık izleri, şüpheleri üzerine çekmiş ve İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen çene yapısı örnekleriyle karşılaştırılma yapılmıştı. Ancak yapılan incelemelerde ağabeye ait bir bulguya ulaşılamadığı için serbest bırakıldı. Bu gelişme, olayın aile içi bir mesele mi olduğu sorusunu akıllara getirdi.
DİDEM ARSLAN YILMAZ: "AİLE BİLİYORDU VE SUSTU"
Show TV’de yayınlanan Vazgeçme programında Narin Güran’ın kaybolma ve cinayet vakasını ele alan gazeteci Didem Arslan Yılmaz, olayla ilgili çok çarpıcı bir iddia ortaya attı. Yılmaz, Narin’in başına gelenleri ailenin bildiğini ve bilinçli olarak sustuklarını belirtti. Bu iddia, olayın sosyal medyada büyük yankı uyandırmasına ve tepkilere neden oldu. Yılmaz, “Aile biliyordu ve sustu. Yazıklar olsun” diyerek, ailenin cinayet hakkında daha fazla bilgi sahibi olabileceğini ima etti.
İSA ALTUN’DAN KORKUNÇ İDDİA: "CESET TAŞINDI"
Adli bilişim uzmanı İsa Altun, Narin’in cesedinin taşınarak köye yakın bir dere yatağına bırakıldığını iddia etti. Altun, cinayetin ardından cesedin yerinin değiştirildiğini ve uzun süre gizlendiğini öne sürdü. Altun, “Ceset günlerce taşınmış. Drone’lar ve arama kurtarma köpekleri bile bulamadı. Bu durum, olayın eşyanın tabiatına aykırı olduğunu gösteriyor. Bilimsel verilere dayanarak konuşuyorum” dedi.
Bu açıklama, cesedin bilinçli olarak saklandığı ve cinayetin planlı bir şekilde işlendiği ihtimalini güçlendirdi. Altun, olayın sadece amcayla sınırlı olmadığını ve cinayetin birkaç kişi tarafından müşterek olarak işlendiğini iddia etti.
MÜŞTEREK BİR CİNAYET İHTİMALİ
İsa Altun’un ifadeleri, cinayetin birden fazla kişi tarafından işlenmiş olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. “Birkaç kişi bu cinayeti planlamış ve işlemiş olabilir. Onlarca asker, drone ve köpeklerle yapılan aramalarda bulunamayan cesedin, 19 gün sonra bulunması şüpheli. Bu durum olayın basit bir cinayet olmadığını gösteriyor” dedi.
Altun’un bu iddiası, soruşturmanın derinleşmesi gerektiğini ve olayın tüm yönleriyle araştırılmasının şart olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle cesedin saklanma biçimi ve yer değiştirildiği iddiası, olayın çözülmesi için önemli bir ipucu olabilir.
DİYARBAKIR’DA KARANLIK BİR CİNAYET VE ŞÜPHELİ DETAYLAR
8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümünün ardından ortaya çıkan detaylar, olayın sıradan bir cinayet olmadığını gözler önüne serdi. Aile fertlerinin de şüpheli davranışları, Narin'in başına gelenlerin daha önce bilindiği ancak gizlendiği iddialarını güçlendirdi. Amca Salim Güran’ın tutuklanmasıyla soruşturma derinleştirilirken, olayın arkasında daha geniş bir planın olduğu düşünülüyor. İddialara göre, cinayetin birden fazla kişi tarafından planlanmış olabileceği ve Narin’in cansız bedeninin günlerce taşınmış olabileceği üzerinde duruluyor.
Bu karanlık cinayetin aydınlanması için yürütülen soruşturma sürerken, olayın derinlemesine incelenmesi gerektiği ve tüm şüphelerin titizlikle araştırılması gerektiği açıkça görülüyor. Ailenin bildiği halde sustuğuna dair iddialar ise büyük bir merak ve öfke uyandırıyor.