Saavasların eksik olmadığı eski yıllarda bir dönem tüm erkek çocukları saavasa alınırmış. Temel’in bir çocuğu askere alınmış, Temel ikinci çocuğu yapmış. Ordu ikincisini de almış, Temel üçüncüsünü yapmış o da alınmış. Böyle gide gide onuncu çocuk da askere alınmış, Temel on birinciyi yapmış. Askerler on birinci çocuğu da askere almaya geldiklerinde Temel demiş ki;…. DEVAMINI OKUMAK İÇİN GÖRSELE DO/KUNUNUZ.,,,,,,,,,,,,,,,,,
Saavsların eksik olmadığı eski yıllarda bir dönem tüm erkek çocukları saavasa alınırmış.
Temel’in bir çocuğu askere alınmış, Temel ikinci çocuğu yapmış.
Ordu ikincisini de almış, Temel üçüncüsünü yapmış o da alınmış.
Böyle gide gide onuncu çocuk da askere alınmış, Temel on birinciyi yapmış.
Askerler on birinci çocuğu da askere almaya geldiklerinde Temel demiş ki;
– Söyleyin o padişahınıza, benim seeyime güvenip sağa sola savaş açmasın! : ))
BONUS FIKRA 2 – Hitler Ve Stalin
Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar. Bir adam içeri girer ve barmene “Bunlar Hitler ve Stalin değil mi?” diye sorar.
Barmen “Evet, onlar” der. Sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:
– Selam, ne yapıyorsunuz?
Hitler cevaplar:
– 3. Dünya savaşını planlıyoruz. Adam sorar.
– Gerçekten mi, neler olacak? Hitler: Bu sefer 14 milyon Yahudi’yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz, der.
Adam sorar: Bir bisiklet tamircisi mi? Hitler Stalin’e döner ve der ki: Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon Yahudi’yi takmayacağını söylemiştim!
BONUS FIKRA 2 – PATRON VE SEKRETERİ
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabayı terk etmek zorunda kalırlar.
Uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe bulurlar.
Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve iş adamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir;
– Ben yerde uyku tulumunda uyurum, der.
Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar;
– Efendim, ben çok üşüyorum. Adam fermuarı açar, uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
– Efendim, ben hala çok üşüyorum.
Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar;
– Ben yine çoooook üşüyorum.
Adam yattığı yerden;
– Bir fikrim var, burası ıssız bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz, der. Genç kadın kıkırdar;
– Tamam, bana göre hava hoş. Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır;
– ÖYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANİYENİ KENDİN AL!